Ana Sayfa Yüksel Baysal - Gazete Yazıları AK Parti ve Gülen Hareketi neyi keşfetti?

AK Parti ve Gülen Hareketi neyi keşfetti?

Geçtiğimiz günlerde, Ak Parti’nin Ankara’da bulunan etkili bir ismiyle konuşuyorum, Fethullah Gülen Hareketi’nin hükümete çektiği hareketten sonra başta Bakanlar olmak üzere parti yetkililerinin “laiklik” vurgusunu artırmaya başladıklarını söyledi.

Sevindim elbette…

Yıllardır dilimizde tüy bitmişti; laiklik olmadan demokrasi olmaz diye!

Akla, bilime dayanan yönetimler kurulmadan, evrensel hukuk ilkeleri temel alınmadan insanca yaşayamayız!

***

Öte yandan, Fethullah Gülen Hareketi’nin sloganlarına baktım, “Siyasal İslam’a oy yok” diyorlar.

Şükürle olsun Ya Rabbim!

Bize bu günleri de gösterdi!

***

Aslında uygar dünya 1600’lü yıllardan itibaren din üzerinden toplumu dizayn etmenin mümkün olmadığını, laikliğin bir üst şemsiye olabileceği gerçeğini keşfetmişti.

Yani, dinlerin, mezheplerin, inançların üzerinde bir üst düşünce olmalı ki, ortak yaşam kurulabilsin!

Öyle ya! Herkesin inancı farklı olabilir, mezhebi değişik olabilir, hatta aynı dine inansa bile amelleri farklı olabilir!

İşte bu şemsiyenin adıdır laiklik…

Batı nasıl yerçekimini bulduysa, telefonu, buzdolabını, çamaşır / bulaşık makinesini yaptıysa, özetle; bilimsel keşiflerin tamamına yakınını gerçekleştirdiyse, laikliği de öyle icat etti!

Mustafa Kemal’in yaptığı, insanlığın bu önemli buluşunu alıp ülkeye getirmek oldu.

***
Ancak Türkiye açısından bu olayın tarihsel anlamda daha derin boyutları var!

Çünkü Türkler tarihleri boyunca yüzlerini hep Batı’ya döndürdüler.

1071 yılında Alpaslan’ın Orta Asya’dan Anadolu’ya yönelmesi tesadüf müydü?

Osmanlı İmparatorluğu’nun Anadolu’ya yönelmeden, Balkanlar’ı fethetmesi ne anlama geliyor?

Keza, Osmanlı İmparatorluğu, çöküş döneminde kurtuluş çaresini Batılı kurumları almakta bulmadı mı?

İkinci Selim döneminden beri yüzümüz hep Batı’ya dönük değil mi?

***
Mustafa Kemal bu işi bir adım öteye götürdü.

Çağdaş uygarlık, akıl, bilim batıdaydı, onları almaya çalıştı.

Aslına bakılırsa, Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti de 2002 yılında yüzünü Avrupa’ya dönmedi mi?

***

Ülkemiz açısından çok ciddi maliyetleri olan bu çatışma eğer “evrensel hukuk ve laiklik” ortak paydasında buluşmayla biterse, işte Türkiye o zaman gerçekten yeni bir döneme adım atmış olur!

Loading