Yerel seçim öncesinde muhafazakâr ağırlıklı Yıldırım, CHP için en zayıf halkaydı.
AKP’nin mutlak kazanacağı ilçelerin en başında geliyordu.
Bir önceki yerel seçimde üçüncü parti olarak sandıktan çıkan CHP öylesine bir adayla ortaya çıktı ki, dengeleri alt-üst etti.
1999-2004 arasında Bülent Ecevit markasıyla Yıldırım’ı yöneten Ramazan Altunöz’den söz ediyorum.
Dost-düşman herkesin “Başkan olduğu dönemde, çalmadı, çırpmadı, kaçak yapıya izin vermedi” dediği bir başkan Ramazan Altunöz…
***
Önceki gün muhtarlar ve basın mensuplarıyla bir araya geldiğimizde, dikkat çekici bir benzetme yaparak anlattı kendini:
“Diyelim ki, sizin bir Mercedes arabanız var. Sena Kaleli olsanız, aracı kullanmış, gitmiş, dolaştırmış, herhangi bir kaza yapmadan getirip park etmiş olan kaptana mı verirsiniz, yoksa ilk kez kullanacak olana mı?”
***
“Kaldı ki” diyor Ramazan Altunöz, “1999 yılında seçildik, birkaç ay sonra Türkiye tarihinin en büyük depremi oldu. Bütün araç gereçlerimizi deprem bölgesi için seferber ettik. Ardından 2001 krizi geldi, Türkiye çok zor günler geçirirken, bizim paralarımız verilmedi. Ona rağmen, Barış Manço Kültür Merkezi’ni, Yavuz Selim Spor Kompleksi’ni yaptık. 200 bin hastanın bakıldığı Belediye Tıp Merkezi’ni biz açtık. Paraları cebine atmazsanız, iş adamlarından yardım alabilirsiniz.”
***
İlçe Başkanı Aklan takdim yaparken, “Zihni ve manevi bir kirlenme yaşıyoruz. Din siyasete girdi ama onun en önemli yanı olan ahlak çıktı gitti” saptaması ne kadar da yerindeydi.
“Çaldılar ama çalıştılar! Yedilerse bizimkiler yediler. Çaldılarsa benim paramı çaldılar” sözlerinin savunma aracı haline geldiği bir dönemde, tam de yerinde bir saptamaydı Başkan Aklan’ın söyledikleri…
***
Başkan’dan önce CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, bir cümle ile özetledi Ramazan Altunöz’ün parti tarafından neden aday yapıldığını:
“Siyasette herkes aday olabilir. Yalnız temiz olanlar ikinci kez halkın karşısına çıkabilir! İşte Ramazan Altunöz böyle biri!”
Kaçak insan, kaçak mazot olur da, kaçak şehir olur mu?
