Ana Sayfa Yüksel Baysal - Gazete Yazıları Bursaspor’a kıymayın efendiler!

Bursaspor’a kıymayın efendiler!

1999 yılında Recep Günay’ın başkanlığı sırasında Bursaspor Kongre üyesi oldum.
Bursa’ya olan sevdam, yeşil-beyaz sevgimi de zirveye çıkardı ve bu kentin takımının başarılı olması için karınca misali su taşımayı kendime görev bildim.
Rize doğumlu, Fenerbahçe’yi tutan birisi olarak, bazıları gibi ikinci takım olarak da görmedim Bursaspor’u…
Hatta ikinci takımım olmadı.
İkincilik için belki takım tutabilirim, o da günün koşullarına göre…
Çocuklarımın ikisi de Galatasaraylı, damadım keza fanatik Galatasaraylı ama benim için Bursaspor her şeyin üstünde…

***

Maçlara gitmeyi sevmiyorum.
Evde ve lokalde izlemeye çalışıyorum.
Bursa-Galatasaray maçının ilk bölümünü izlerken, 2-0 öne geçtiğimizde “tamam” dedim, “6-0’ın rövanşını alacağız galiba.”
Az sonra yediğimiz golle moralim bozuldu, Volkan’a çok kızdım, ahlaksızlığı kendine ilke edinmiş birisiyle tartıştığı için…
Maçın ikinci yarısında ikinci gölü de yediğimizde kanalı değiştirdim, aptal bir dizi izlemeyi tercih ettim.

***
Maçtan sonra beklenen oldu ve uzun süredir tartışılan Bursaspor yönetimi bir kez daha topa tutuldu.
Eleştiriler yerden göğe haklıydı.
Konuyu yakından izleyen bir okuyucum neler yazmış bana:

“Bursaspor’da yaşanan yönetimsel zaaflar ve hatalar, artık, kulübü ve futbolu, bir tarafa bırakarak Bursa şehrinin en büyük markası olan Bursaspor’a ve dolayısı ile şehre zarar verme boyutuna gelmiş bulunmaktadır. Kongrede yönetimin oluşumunda en büyük etkenin Recep Altepe ve Cavit Çağlar’ın desteğini alarak Körüstan’ı adaylığa ikna ederek, yönetim kurulu listesini de bizzat Ayhan Barışıcı’nın yaptığını Bursaspor camiasını biraz tanıyanlar gayet iyi bilmektedir. Hal böyle iken Barışıcı’nın kendisini yönetim kurulu listesine yazmayıp, Bursaspor tarihinde ilk kez ‘genel direktörlük’ diye bir makam oluşturup kendisine de yüklü bir maaş bağlanması hem sonun hem de tepkilerin başlangıcı olmuştur.
Şampiyon bir takım, iki sezon önce Manchester Unıted, Valencia, Glaskow Rangers gibi Dünya devleri ile mücadele ederken, bu sezon bu sezon üç teknik adam değiştirerek yola devam etmek, taraftar ve medya ile sorun yaşamak, amigo ile basın aracılığı ile tartışmak ve Kayseri’de tekme tokat kavga etmek izah edilebilir gibi değildir.
Sezonun başında, bu yılın en önemli müsabakası olan, UEFA kupası mücadelesinde, Vojvodina karşılaşmasında 3-0’lık kendi sahamızdaki yenilgi, Başkan Körüstan’ın takımın başında bulunmamasını gerektiren umre ziyaretinden daha önemli olmalıdır sanıyoruz!
En son Özlüce tesislerinde İkinci Başkan Rıdvan Şen’in medya mensuplarını tesislerden kovması affedilir durum değildir.
Kaldı ki genel direktörlükten tepkiler üzerine istifa etmek zorunda kalan, sonrasında danışmanlık görevine getirilerek, bir anlamda aynı işine ve aynı maaşına devam eden kişinin bilgi ve izni olmadan Şen’in hiçbir şey yapmayacağını yine Bursaspor’un iç yapısını bilenler çok iyi tahmin edebilirler.
Görünen o ki, bir endüstri halini alan ve ekonomik olarak büyük bir sanayi kuruluşu kadar hacmi bulunan Bursaspor’u geçmişte amatör takım yöneticiliği ve dernek başkanlığı yapan, işin ehli ve profesyonel olmayan kişilerin eline teslim etmek, hem Bursa’ya hem Bursaspor’a belki de telafisi uzun yıllar sürebilecek, tahribat vermektedir…”

Loading