Ana Sayfa Yüksel Baysal - Gazete Yazıları Kalemlerinden para damlayanlar!

Kalemlerinden para damlayanlar!

Gazeteciler için en kolay hedef CHP’dir.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’ye vur satırı, hiçbir maliyeti yoktur.
Hatta iktidar partisi kanadından aferin alır, bir süre sonra karşılığını tahsil bile edebilirsiniz!
Ne işsiz kalma riskiniz vardır ne de bir baskıya maruz kalma durumunuz!
“CHP’den bir şey olmaz!”, “CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu her şeyi yanlış yapıyor!”, “Şunu aday gösterdi yanlış, bunu savundu hata!” diyerek gazetecilik yaptığınızı sanırsınız!

***

Bazıları işi abartıyor, 12 yıldır iktidarda AKP olmasına karşın CHP iktidarmış gibi yazılar yazıyor.
Onları biliyoruz kalemlerinden para damlıyor.

***

Oysa bizim mesleğimiz tam anlamıyla bir denetim mesleği…
Belirli dönemlerde toplum mühendisliğine soyunanlar, kamuoyunu yansıtmak yerine kamuoyunu yapmayı kendilerine görev edinenler vardır kuşkusuz…
Yanlış anlamayın bunu yapan sadece Akit, Yeni Şafak, Star gibi iktidar yandaşı medya değil, Sözcü gibi gazeteler de kamuoyunu yansıtmak yerine kamuoyu yaratarak, satışlarını arttırmaya çalışıyorlar.
Ver oradan bir doz muhalefet, millet “oh!” desin, kap tirajı…
Her ikisinin de yanlış olduğunu düşünüyorum.

***

Medya, dördüncü kuvvet olarak, yasama, yürütme ve yargının üzerinde bir güç değil ama onları da gözetleyen, denetleyen, olayları olduğu gibi aktarıp halktan yankısını alıp yetkililere ileten bir organ olmalı…
Medya manşetler yoluyla iktidarı veya muhalefeti dizayn ediyorsa, orada çok büyük sorun vardır demektir.
Bundan daha büyük facia, medyanın havuz oluşturularak bizzat satın alınması…
Eskiden kalemler satın alınırdı, AKP döneminde medyanın kendisi satın alınarak, toptancılığa başlandı.
Umarım AKP dönemi bitince, bu havuz işi de sona erer, Türk medyası olağan yapısına geri döner!

Türkiye tarihinin en büyük faili meçhul katliamı!

Yukarıda anlattıklarıma bir somut örnek vereyim.
Kamuoyu yansıtmayı değil, kamuoyu yapmayı hedefleyen bir kısım medya CHP’nin 5 Temmuz 1993 yılında meydana gelen Başbağlar katliamına ilişkin çıkışını görmezlikten geldi.
Oysa sosyal medya canavarlarının bir kısmı, sanki bir acı öbür acıyla takas edilebilirmiş gibi, “2 Temmuz Sivas Katliam’ını kınayanlar, Başbağlar için neden bir şey söylemiyor?” diyorlardı.

***

Önce şunun altını çizmek lazım, Sivas kıyımı ile Başbağlar katliamı aynı şey değil!
Sivas’ta 37 aydın, devletin, güvenlik güçlerinin gözleri önünde yobazların ateşiyle diri diri yakılırken, Başbağlar’da PKK kalleşleri iş başındaydı.

***

Ne olursa olsun, CHP çok doğru bir adım attı, bu yılki anma törenine Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’yı göndererek, bu kalleşçe eylemin tam karşısında olduğu mesajını verdi.
CHP’nin üç kişilik heyetine baktım, üçünün de Alevi kökenli olduğunu sanıyorum.
Bu da ayrı bir incelikti.
Barışa ve kardeşliğe vurgu açısından keşke bu anma töreni bütün gazetelerin manşetlerinde yer alsaydı!

Loading