Sosyal medya yıkılıyor!
Her önüne gelen İsrail’e çakıyor.
Düşünme zahmetine katlanmayanlar, “Kahrolsun İsrail” diyerek, vicdanlarını rahatlatmaya çalışıyorlar.
Bir vatandaş da, “Nerde bu Geziciler, niçin sesleri çıkmıyor?” diye laf çakmaya çalıştı?
Zeka düzeyi Türkiye’de ne kadar düşük?
Aziz Nesin ne kadar haklı?
***
Önce soru şu, 300 milyonluk Arap-İslam dünyası neden 3 milyonluk İsrail ile baş edemiyor?
Bu rezilliği sorgulasalar, belki bir yere varacaklar ama dediğim gibi düşünme yetisi olmayan, nasıl düşünsün?
***
Gezicilere gelince…
O şanlı direnişi gerçekleştirenlerin ruhuyla Amerikan 6. Filosu’nu denize dökmeye çalışanların ruhu aynı…
Hatta içlerinde aynı kişiler bile vardı.
1968 kuşağının devrimci önderleri başta Deniz Gezmiş olmak üzere İsrail’le savaşmak üzere Filistin’e gidip savaşırken, gericiler, yobazlar, Amerika ile kucak kucağa devrimcilere karşı mücadele ediyorlardı.
***
Hiçbir şey bilmiyorsanız, Google açın, Filistin’e savaşmak için giden Bora Gözen ve 7 arkadaşının MOSSAD tarafından nasıl alçakça katledildiğini görün!
“21 Şubat 1973 günü, Lübnan’ın Trablus şehrindeki Nahr-el Bared Filistin kampına İsrail komandolarının baskını sonucu Bora Gözen ve Cafer Topçu (24), Kerim Öztürk (23), Gürol İlban (25), Şükrü Öktü (23), Yücel Özbek (25), Ali Kiraz (24), Ahmet Özdemir (27) şehit oldu. Saatlerce süren çatışmada, 32 yaşındaki Gözen kurşunu bitince süngülendi. Arkadaşları makineli tüfeği kurmaya çalışırken katledildiler. Olayda Ali Ergun ve Hüseyin Tüysüz ise yaralı olarak kurtuldu. Yanlarında gazeteci Cengiz Çandar da vardı. Olay öncesi kamptan kuşkulu bir şekilde ortadan kaybolmuştu. Faik Bulut ise esir edilerek İsrail’e götürüldü. 7,5 yıl hapis yattı. Olaydaki rolünü yıllar sonra itiraf eden MİT’çi Mehmet Eymür, katliamı İsrail’in yaptığını açıkladı.”
***
Kimdir bu Mehmet Eymür?
Ergenekon operasyonlarını başlatan, Türkiye tarihinin en karanlık kişilerinden biri…
Uzun yıllar Amerika’da yaşadı.
AKP’ye ve Cemaate can simidi olanlardan biriydi!
***
Orada adı geçen Faik Bulut’la birkaç kez televizyon programı yaptım.
İsrail hapishanelerini ve zulmü anlattı bana…
MOSSAD ile MİT’in işbirliğini, kendilerini ihbar edenin MİT olduğunu tahmin ettiklerini söyledi.
MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜNE DE BAKALIM MI?
Bir de madalyonun öbür yüzü var!
On gün önceki “Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz?” başlıklı yazımda sözünü etmiştim.
Tam işler rayına girmeye başlamışken, yani Filistin’de bir birlik hükümeti oluşmuşken, üç masum İsrail’li genç kaçırılarak öldürüldü.
Ne yazık ki provokatör bazı Filistinliler, İsrail’e büyük bir koz verdiler.
İsrail Devleti, Türk Devleti’ne benzemez, kendisine yönelik saldırının hesabını en ağır şekilde sorar!
***
Olaya din taassubu ile bakanlara diyeceğim yok, onlar Müslüman olmayanı insan olarak bile kabul etmek istemiyorlar.
Veya Necip Fazıl’ın ırkçı-kafatasçı düşünceleriyle büyüyenlerin de mantıklı bakmasını beklemek mümkün değil.
İsrail’in ırkçısına söz edenler, “Yahudileri son ferdine kadar kesmediği için Hitler’i övme alçaklığını bile gösterenlere” söz etmiyorlar.
***
Bakın madalyonun öbür yüzünde ne var?
İsrail’deki Türkiyeliler Birliği Başkanı Zali De Toledo Türk halkına yönelik bir mektup kaleme aldı.
Küçük bir bölümünü bilginize sunayım:
“İsrail’in Gazze’ye karşı giriştiği ‘Bulut Sütunu’ operasyonu dün beşinci gününü doldurdu.
Başlangıcından bu ana kadar, Gazze’den İsrail topraklarına fırlatılan füze sayısı 1000’e yaklaşmaktadır.
Bu füzelerin bir kısmı İsrail’in kendi teknolojisiyle geliştirdiği ‘Demir Kubbe’ anti-füze bataryaları tarafından havada imha edilirken, imha edilemeyen roketler operasyonun daha ilk gününde bir İsrailli aileden 3 kişinin ölümüne neden olmuş, 2 bebek de ağır yaralanmıştır. Bugün, Hamas’ın roketli saldırılarından zarar gören 70 yaralı hastanelerde hala tedavi görmektedir.”
