Bazıları umutsuz olsa da, Tayyip Erdoğan’ın iyi bir cumhurbaşkanı olacağı kanısındayım.
Daha doğrusu Erdoğan, Başbakan, Parti Başkanı olarak ortaya koyduğu sert, uzlaşmaz, katı tutumunu değiştirerek, gerçekten bu devletin başı gibi davranacak.
Yemin ettikten sonra “tarafsız” cumhurbaşkanı olarak, siyasal partiler arasında ayırım yapmadan görevini gerçekleştirecek diye düşünüyorum.
***
Balkon konuşmasında ben bu tavrın ipuçlarını gördüm.
Bazı şeyleri geçmişte bırakmayı önermesi bunun kanıtıydı.
Devletin gelenekleri de zaten başka türlü davranmaya uygun değil!
DP bastonuyla gezen cumhurbaşkanlarının ülkeye nelere mal olduğu biliniyor!
***
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasında bir şeyi çok yadırgadım.
Tayyip Erdoğan, o konuşmada Mustafa Kemal’e teşekkür etmeliydi.
Bazıları ön yargılı düşünebilir ama Tayyip Erdoğan’ın Mustafa Kemal’le ilgili daha önce söylediklerini bilenler, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklar.
Soru şu, Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı, Recep Tayyip Erdoğan bu ülkeye cumhurbaşkanı olabilir miydi?
Osmanlı Hanedanı devam etseydi, Tayyip Erdoğan’ın şansı var mıydı?
Şimdi o koltukta bilmem hangi Osmanoğlu oturmayacak mıydı?
Neden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bir teşekkürü çok gördü?
Sorunun yanıtını okuyucularıma bırakmak istiyorum!
Ak Partili Tahsin Bulut, Erdoğan’a yüklendi!
Bir dönem Ak Parti İl Başkan Vekilliği görevini de yapmış olan Diş Hekimi Tahsin Bulut, geçtiğimiz günlerde sosyal medyada çok ilginç bir paylaşım gerçekleştirdi:
“Sayın Erdoğan ‘frak’ giymeyecek diye bazı fikrisabit fanatikler bunu övünerek anlatıyor. Hikaye şu: Osmanlı’da ‘sarık’ yerine Bizans kıyafeti olan ‘fes’ dayatılınca, fes bizim değildir, İslami değildir diye direnilmişti; Haklıydılar! Ya sonra; Fesin yerine ‘şapka’ dayatılınca bu defa fes İslamidir, şapka gavurundur, giymeyiz dedi aynı kafa…
Şimdi soruyorum: Takım elbise/kravat bizim kültürümüzün kıyafeti mi de, frak giymeyecek, takım elbise/kravat giyecek diye övünüyorsunuz. İkisi de Batı kültürünün kıyafeti değil mi?
Bu çağda, kıyafet dayatmak kadar, kıyafet üzerinden siyaset yapmak, ideolojik saplantıya batmak o derece gülünçtür ve de sığdır. Bu yüzden 200 yıldır, bir önceki kıyafeti savunarak gülünç duruma düşüyorsunuz!”
