Ana Sayfa Yüksel Baysal - Gazete Yazıları Anadolu’dan esen rüzgârı ne basın gördü ne Bursaspor yöneticileri

Anadolu’dan esen rüzgârı ne basın gördü ne Bursaspor yöneticileri

Hafta sonu Bursa’da Anadolu rüzgârı esti.
Yıllar önce İstanbul baronlarına başkaldıran Bursa basınının öncülüğünde kurulan Anadolu Spor Yazarları Derneği’nin “eğitim semineri” ardından kongresi yapıldı.
Bursa’nın halkla temasını kesen basını ilgi göstermese de, Anadolu’nun dört bir yanından gelen 80 civarında gazeteciyle hem medyayı konuştuk hem Bursa’yı yaşadık.
Ben hem panel yönettim, hem basın üzerine ÇGD adına konuştum.
Necati Kartal muhteşem bir sunum yaptı.
Sporda şiddet üzerine uzmanlaşmış Eskişehir Başsavcı Vekili, deneyimlerle süslediği harika bir konuşma yaptı.

***

Bu dört dörtlük organizasyonunun mimarı Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Genel Başkanı İbrahim Erdoğan’dı.
Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın da destek sağladığı bu büyük buluşma, Başkan Recep Altepe’nin her zaman vurguladığı gibi bu kentin taşra olmadığını bir kez daha ortaya koydu.

***

Basın emekçilerinin bu önemli zirvesinde üzüldüğümüz noktalar da oldu.
Örneğin bu kentin takımı Bursaspor bir çiçekle ve de Genel Sekreter Prof. Dr. Nihat Sapan’ı göndermekle yetindi.
Anadolu’nun ağırlıklı olarak spor basını çalışanları bu kente geliyor, Bursaspor yöneticileri ve Teknik Direktör Şenol Güneş, Bursaspor’un Özlüce tesislerine birkaç yüz metre uzaklıktaki Holiday İnn Otel’deki toplantıya gelmiyorlar!
Bin kilometre öteden, Malatya’da Süper Lig Hakemi Suat Arslanboğa geliyor, bizim bölgenin hakemleri hafta sonu olmasına rağmen zahmet edip bu davete icabet etmiyorlar!
Bursaspor Başkanı Recep Bölükbaşı ve arkadaşlarına sormak isterim, büyük takım nasıl olacaksınız?
Anadolu’dan gelenlere söyleyecek hiç mi sözünüz yok?

Mudanya ve Bursa’yı nasıl anlattım?

Dostlarımıza ilk gün Mudanya’da yemek verdik.
İbrahim Erdoğan görev verdi, yol boyunca Anadolu’dan gelenlere Mudanya ve Bursa’yı anlatmaya çalıştım.
Elbette Mudanya’ya özel bir bölüm ayırdım ve aşağı yukarı şunları söyledim:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözünün yazıldığı yerdir Mudanya… Mudanya Bırakışması ile işgalcilerin zorla imzalattığı Mondros Mütarekesi ortadan kalkmış, Lozan’a giden yol açılmıştır. 1870 yıllarda Mudanya ve Bursa arasında demir yolu ulaşımı vardı. Ne yazık ki, 1948 yılında zarar ediyor gerekçesiyle kapatıldı. Yanlış ulaşım politikasının Bursa’ya da zararı oldu!”

***

Bursa için de kısaca şunu söyledim:
“Osmanlı’nın ilk başkenti ve ilk 6 sultanın doğup, hükümdarlık yaptığı kenttir Bursa… Tophane’de kalenin içine sıkışmış olan Bizans’ın aksine Sultan Murat kentin bir ucunu Çekirge’ye, Yıldırım Beyazıt da öbür ucunu Yıldırım’a uzatmıştır! Ne yazık ki ölümünden 500 küsur yıl sonra bir televizyon dizisiyle Şehzade Mustafa’nın mezarının Muradiye Külliyesi’nde olduğunu öğrendi Türk halkı… Oysa Osmanlı’nın sürgün ve kardeş katlinin uygulandığı bir kenttir Bursa! Muradiye’de onlarca Osmanlı şehzadesi yatıyor!”

Loading