Geçtiğimiz hafta Çözüm Süreci’nin başkenti Diyarbakır’daydım.
Daha önce de bu konuda yazılar kaleme almıştım.
Çözüm Süreci ile birlikte kent nefes almaya başladı diyebiliriz.
Çatışmasızlık ortamı hem turizmi canlandırdı hem de insanların yüzlerinin gülmesine neden oldu.
Geçtiğimiz hafta sonu Diyarbakır’ı HDP Milletvekili Altan Tan ile birlikte gezdik.
Daha doğrusu o bize kenti adım adım gezdirdi.
Abartmıyorum, bunca yıllık siyaset yazarı ve muhabirliği yaptım, Altan Tan gibi tanınan siyasetçiyi hiç görmedim.
Diyarbakır’da yediden yetmişe hemen herkes Altan Tan’a selam verdi, onun kim olduğunu bildi!
***
Bu kenti 7’den 70’e herkesin tanıdığı ve sevdiği Altan Tan’la dolaşmak müthiş bir keyif verdi.
Her daim kendi görüşlerini ortaya koyan, herhangi bir kişinin boyunduruğu altına girmeyen Altan Tan, Diyarbakır’ın hem olumsuz yanlarını hem de gelişen yönlerini bize anlattı.
***
Genellikle Diyarbakır’a gidenlere, Sur içi gezer/gezdirilir; Ulu Cami, Hasan Paşa Hanı, surlar falan filan derken, gezi tarihi ve kültürel mekanların görülmesiyle tamamlanır!
Eski ve temiz olmayan sokaklara, yamuk yumuk döşenmiş taş kaldırımlara bakılarak bir izlenim edinilerek kentten ayrılır insanlar…
***
HDP Milletvekili Altan Tan bize yeni ve modern Diyarbakır’ı tanıttı.
İçinde çocuk oyun parkları ve kapalı-açık yüzme havuzları olan binaları, siteleri gezdirdi.
Birileri dağda zorluk çekerken, Kürt orta sınıfının burjuva yaşamının derinliklerinde kulaç attığını gösterdi.
***
Aslında bu işin uzun erimde siyasal sonuçları da olacak gibi görünüyor.
Kürt orta sınıfı ve burjuvazisi modern konforlu yaşama alışmaya başlamış durumda…
O süper lüks binalarda yaşayanlar “taş, molotof” atmaya götürülemiyor!
Belki HDP’ye kimlik nedeniyle oy veriyor ama buralarda yaşayanları artık dağa çıkarmak mümkün değil!
***
Altan Tan’la Diyarbakır’ı dolaşırken, zaman zaman siyasal konularda da konuştuk.
Örneğin, Abdullah Öcalan’ın ne zaman dışarı çıkacağını tahmin etiğini sordum.
Devletin Öcalan’a 2015 seçimlerinden sonra “ev hapsi” sözünü verdiğini söyledi.
Doğru mu acaba?
***
Altan Tan’ın bundan sonraki siyasal rotası nasıl olacak, onu da çok merak ettim.
Henüz netleşmiş bir düşüncesi yok ama HDP’nin önünde üç yolun olduğunu söyledi.
Birincisi, eskiden olduğu gibi bağımsız adaylarla seçime girmek…
İkincisi, HDP olarak seçime girmek. Altan Tan, “AKP bizi HDP olarak bağımsız bir şekilde seçime girmeye zorluyor, baraj altında kalalım, Kürtleri kendileri temsil etsin istiyor” diyor…
Üçüncüsü, CHP ile ittifak yaparak seçime gidilmesi…
Altan Tan, “En gerçekçi adım bu olur” diyor.
***
Doğrusu, ben de bir süreden beri, seçimlerde CHP-HDP ittifakının sonuç alabileceğini yazıyorum.
Başka türlü ne CHP iktidar olabilir ne de HDP çözüm sürecinin gerçek aktörü…
CHP’de sadece milliyetçilik ilkesiyle kendini ifade edenlerle ile HDP’nin içindeki Kürt milliyetçileri ikna edilebilirse,Türkiye’nin rengi değişebilir!
İlke şu olmalı:
Ne kimlik inkarı üzerinden siyaset yapılmalı, ne de kimlik üzerinden politika…
