Cumhurbaşkanlığı yarışı sırasında HDP adayı Selahattin Demirtaş, aldığı oyun çok üstünde bir sempati yarattı.
Demirtaş’ın Türkiyelileşme vurgusu, ülkenin dört bir yanında karşılık buldu.
Böylesine bir yumuşama ortamında, önümüzdeki seçimlerde CHP – HDP ittifakının ülkeyi her anlamda rahatlatacağını savundum.
Başka türlü ne CHP iktidar olabilir ne de HDP tam olarak Türkiyelileşebilir diye düşündüm!
***
Silahların bırakıldığı, Türkler’in, Kürtler’i kimlikleriyle kabul edip, tarihsel uzlaşmanın eşiğinde bulunduğumuz böylesi dönemde, Güneydoğu’dan gelen bazı haberler, umutsuzluğa kapılmama neden oldu.
Okulları yakmalar, yıkmalar, Atatürk büstlerine yönelik saldırılar, İŞİD’vari yöntemlerle savaşın sürdürülmesi, kime ne kazandırabilir?
Sonra ne istiyorsunuz Mustafa Kemal’den?
Birlikte yaşadığımız bu toprakların kurtarıcı liderine, bu ülkenin kurucusuna saygı gösterilmeden, nasıl barış içinde bir arada yaşayabiliriz?
Unutmayalım, Mustafa Kemal’e yapılan saygısızlık, Türkler’e yapılan saygısızlıktır!
***
Bakmayın siz gericilerin Neo-Osmanlı hülyasına…
Dünyanın, imparatorluklardan ulus devlete evrildiği bir dönemde modernleşmenin öncü gücü Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ne yapacaktı?
Mümkün müydü Osmanlı Devleti’ni yaşatmaya çalışmak?
Ayrıca, o imparatorluğa Mustafa Kemal ve arkadaşları son vermedi; emperyalist devletler böldü, parçaladı, dümdüz etti!
Mustafa Kemal o yok oluşun üzerinden yürüyerek yeni bir ulus devlet oluşturdu.
PKK – HDP’nin üst düzeyi, birazcık Marksizm okuduysa, bu gelişmenin tarihsel bir zorunluluk olduğunu bilirler!
***
Bakın dünyanın öteki ülkelerine, orada da aynı şeyler oldu.
İmparatorluklar yıkıldı, ulus devletler kuruldu.
Elbette bu kuruluş sürecinde bazı yanlışlıklar da yapılmadı değil!
Kimlikler inkâr edildi.
Dersim isyanında ölçüsüz bir şekilde şiddet uygulandı.
Elbette bunların özeleştirisini yapalım ama tarihten düşmanlık üretmenin anlamı var mı?
Sözü yine Marks’la bağlayalım:
“Tarihte bir şey olduysa, öyle olması gerektiği için olmuştur!”
***
Bu yazının dipnotu: Dün sosyal medyada Kemal Müezzinoğlu şöyle bir bilgiyi paylaştı:
“Atatürk; tarih boyunca hakkında elli bine yakın kitap, yüz binlerce makale yazılmış tek Türk’tür. 22 ülkede Atatürk’e teşekkür anıtı vardır.”
Sanırım dünyada bile hakkında bu kadar kitap yazılmış isim çok azdır.
