Ana Sayfa Yüksel Baysal - Gazete Yazıları Kobani, İsmet İnönü ve savaş!

Kobani, İsmet İnönü ve savaş!

Mütarekenin imzalanmasının 92. yıldönümünde Mudanya’da çok önemli bir buluşma gerçekleştirildi.
Çeşitli etkinliklerin yanı sıra, Eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, İsmet İnönü’nün torunu Gülsüm Bilgehan Toker ile ANAP döneminde Dışişleri Bakanlığı yapmış olan Bursalı siyasetçi Kurtcebe Alptemoçin’in konuşmacı olduğu bir de panel düzenlendi.
Bir dönem Dışişleri Bakanlığı da yapmış olan Murat Karayalçın, Suriye ve Irak’ta süren iç savaşa ilişkin olarak çarpıcı bir değerlendirmede bulundu:
“Orta Doğu’da herkes vekâletle savaş yapıyor. Eskiden insanlar kendi adına savaşırdı, şimdi birileri başkalarının hesabına çarpışıyor.”

***

Gülsüm Bilgehan Toker de, dedesine ilişkin anıları anlattı.
Özellikle Mudanya Mütarekesi sırasında barış masasında kimlerin oturduğuna dikkat çekti:
“Biz Yunanlılarla savaştık ama Mudanya’da masaya İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlarla oturduk. Kurtuluş Savaşı’nda aslında kimlerle savaştığımız oradan belli!”

***

Orta Doğu bataklığına ülkeyi sürüklemeye çalışanlara karşı İsmet İnönü’nün İkinci Dünya Savaşı’nda izlediği politikaya dikkat çekti Gülsüm Toker:
“İkinci Dünya Savaşı’nda 50 milyon insan öldü. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı bir kişi bile yaşamını yitirmedi. İsmet İnönü’nün politikası izlenseydi bugün bu noktalarda olmazdık.”
Burada anımsatmakta yarar var; 50 milyon insan öldü ama aynı zamanda 100 milyondan fazla insan yaralandı. Bir o kadarı evsiz, barksız kaldı.
Türkiye’yi o dönem savaşa sokmayanlar, ülkemizin var olmasını sağladı.
Ne yazık ki, günümüzün politikacıları ülkeyi savaşa sürüklemek için ne gerekiyorlarsa yapmaya çalışıyorlar.
İktidar kafasını Esad’a takıp ülkeyi maceraya atmak için hevesleniyor!
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da “Kobani ile sınırlı bir müdahale” önererek, Mustafa Kemal’in ilkelerine ihanet ediyor!

***

Gülsüm Bilgehan’ın dedesi İsmet İnönü’den aktardığı bir başka söz var ki, demokratım diyen herkesin kulağına küpe olmalı…
Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra cumhurbaşkanı olan ve Milli Şef ilan edilen İsmet İnönü, 1950 seçimlerinde büyük bir yenilgiye uğrayarak, koltuğu bırakmak zorunda kaldı.
İstese seçim yaptırmayacak olan İsmet İnönü, seçim sonrasında, “Bu yenilgi benim en büyük zaferimdir” demiş…
İşte gerçek demokrat kafa bu!
Günümüzde hangi yönetici bir seçim yenilgisini bu kadar kolay içine sindirebilir?

Loading