Ana Sayfa Yüksel Baysal - Gazete Yazıları Hiçbir şeyden çekmedi, dilinden çektiği kadar!

Hiçbir şeyden çekmedi, dilinden çektiği kadar!

30 yıldır siyaseti izliyorum, yapılmaması gereken en önemli şey nedir diye sorulsa, şu yanıtı verirdim:

“Bir siyaset adamı ne söyleyeceğinden çok ne söylemeyeceğine çok iyi bilmeli…”

Bu konuda iki somut örneği aktarmak isterim.

Bursa eski milletvekillerinden, eski İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu, DYP/SHP hükümetleri döneminde önemli görevler üstlendi.

Sivas olayları sırasında polisin aktardığı yalan/yanlış bilgiyle demeç verdiği için çok zor duruma düştü.

37 can orada gericiler tarafından yakılmışken, Sivas olaylarında tek suçlu olarak Aziz Nesin’i gösterince, kamuoyunda zor duruma düştü ve İçişler Bakanlığı görevinden alındı.

Ardından PKK’nın yaptığı kalleş bir eylem sonrasında bu örgüte “Pezevenkler” deyince İçişleri Bakanlığı görevinden sonra kaydırıldığı Devlet Bakanlığı görevinden de alındı.

XXXXXXX

Benzeri olmasa da, sorunlu bir durum yaşayan siyasetçilerden biri CHP Milletvekili Sena Kaleli oldu.

CHP’nin görevinin sadece Atatürk’ün bekçiliği olmadığını vurgulamak için sarf ettiği bir cümle, peşini bir türlü bırakmıyor.

Önceki gün sol düşüncenin etkili organlarından Odatv’de eski bakanlardan Suat Çağlayan, Sena Kaleli’ye çakan bir yazı kaleme aldı.

“Kamil Koç’un kemikleri sızlıyordur” başlığıyla verilen yazıya baktım, yeni bir unsur var mı diye?

Sena Kaleli, daha önceki konuşmasıyla ilgili olarak “Sözlerimin arkasındayım” demiş, Suat Çağlayan da eski defteri bir kez daha açmış!

Yazının başı genel bir giriş, son bölümünde şunları yazmış Prof. Dr. Suat Çağlayan:

“KAMİL KOÇ’UN KEMİKLERİ SIZLIYORDUR

Aslında insanın içini acıtan başka bir nokta daha var: Kendini, Atatürk’ün ilkelerini korumak zorunda hissetmeyen Sena Kaleli hanım, Cumhuriyetin ilk yıllarında iş yaşamına başlamış ve Atatürk sayesinde önemli bir işadamı olmuş Kamil Koç’un torunu imiş!

Eminim, torununun Atatürk için söyledikleri nedeniyle rahmetli Kamil Koç’un kemikleri sızlıyordur…

2014’ün sonunda, ülkemiz adına böylesine yürek yakan olaylardan söz etmek elbette üzüntü verici…

Ama bu gidişle 2023’e her yaklaştığımız yılın sonunda daha da acı şeyler yazacağız…

Ne olur, bu bir karabasan olsun ve biri bizi uyandırsın!”

XXXXXX

Hani Orhan Veli’nin ünlü şiiri var ya, “Hiçbir şeyden çekmedi, nasırından çektiği kadar!” diyor Süleyman Efendi için…

Sena Kaleli de hiç bir şeyden çekmedi, “Dilinden çektiği kadar!”

Loading