Türkiye’nin dört bir yanından rant sesleri yükseliyor.
Kâr hırsı gözünü bürümüş yatırımcılar, şehir topraklarını yağmalamaya çalışıyor.
Son 50 yılda 23 milyon göç almış Türkiye’nin kentleri çarpık yapılaşmayla boğuşurken, iktidar, kendisine karşı yükselen sesleri boğmak için yeni hazırlıklar yapıyor.
AKP Hükümeti, sanki ülkenin bütün sorunları bitmiş gibi, bir torba yasayla TMMOB’yi işlevsiz kılmak için adım atıyor.
Ele geçiremedikleri bu örgütü devlet dairesine dönüştürme peşinde…
***
Demokrasi mücadelesinin kentimizdeki önder isimlerinden Makine Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Mart yerinde bir saptamayla, AKP iktidarının mimar ve mühendis odalarını biçmeye yönelik torba yasasını “AKP’nin altın vuruşu” şeklinde nitelendiriyor.
Siyasal iktidar, ülkenin en önemli demokratik odaklarından biri olan, mühendis ve mimar odalarının etkinliğini kırmak için hazırlıklarını sürdürürken, TMMOB’ye bağlı odalar da mücadeleyi yükseltmeye, Ankara’ya taşımaya çalışıyor.
Ülkenin dört bir yanında örgütlü bulunan TMMOB’ye bağlı odalar, Büyük Ankara yürüyüşüne başladılar.
14 Şubat Cumartesi günü Başkent’te büyük buluşma gerçekleşecek.
***
Dün bazı kentlerden Ankara’ya doğru yürüyüş devam ederken, Bursa’da da eylemler basın açıklamasıyla başladı.
TMMOB dönem sözcüsü Remzi Çınar, Bursa’da örgütlü bulunan odalarının tümünün yasa tasarısına karşı olduğunu açıkladı.
Siyasal iktidarın TMMOB’yi engel olarak gördüğünü belirten Çınar, “Biz çocuklarımızın geleceği ve aydınlık yarınlar için mücadele ediyoruz. Bu yasayla bizim dava açma hakkımız ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Kentlerin sorunları konusunda açtığımız davaların tümüne yakınını kazanıyoruz. Onun için bizi yok etmek istiyorlar” dedi.
***
Peyzaj Mimarlar Odası Başkanı Necla Yörüklü de, AKP iktidarının TMMOB’yi vesayet altına almaya çalıştığını, buna izin vermeyeceklerini söyledi.
ONLAR OLMASAYDI?
Mühendis ve Mimar Odaları yöneticileri TMMOB için “ülkenin vicdanı” nitelemesinde bulunuyorlar.
Peki soruyorum buradan haksızlar mı?
Ülkenin yetişmiş aydınlık insanları kişisel çıkarları için değil, toplum sorunları için ellerini taşın altına koyup mücadele ediyorlar. Maddi durumları iyi olsa da, ülke için kaygılanıyorlar.
Onlar/teknik adamlar olmasa Bursa’da bile birçok iş yanlış gitmez mi?
Örneğin, kentin ortasında kurulmaya çalışılan termik santrale karşı mücadeleyi kim yapacaktı?
Ya da Myrliea Antik Kenti’nin üzerinde alış-veriş merkezinin yapılmasını hangi örgüt durdurdu?
Her büyük felaket öncesi toplumu uyaran mühendisler, mimarlar değil mi?
Onları bağımsız örgütlü yapısı olmazsa, demokrasi bir adım ileriye gidebilir mi?
Lütfen bu soruları iyi düşünün ve doğru yanıtlar verin!
