Ana Sayfa Yüksel Baysal - Gazete Yazıları Dünyayı değiştiren üç kitap!

Dünyayı değiştiren üç kitap!

Basın Yayın Yüksek Okulu’nda hocam Dr. Murat Katoğlu, “Dünya üç kitaptan çıkmıştır” demişti.
Musa’nın Tevrat’ı, Homeros’un İlyada ve Odysseia’sı ile Beydaba’nın Kelile ve Dimne’si…
Biliyoruz ki Tevrat, Yahudilerin kutsal kitabı…
Milattan önce 2 binli yıllara tarihleniyor.
Homeros’un kitaplarının da Milattan Önce 800-600 yılları arasında yazıldığı tahmin ediliyor.
Sadece Vikipedi’deki şu cümleler bile Homeros ve yapıtlarının önemini ortaya koymuyor mu?
“Yazdığı destanlar Klasik Çağ Yunan Edebiyatı’nı ve Mitoloji’sini derinden etkilemiş ve bunların aracılığıyla da bütün batı edebiyatına etki etmiştir. İrlandalı yazar James Joyce’un Ulysses’i, İngiliz yazar Shakespeare’in Troilus ve Cressida’sı, Roma’lı şair Virgil’in Aeneid’i Homeros’un destanlarından derin izler taşıyan eserlerdendirler.
Antik dönem Anadolu ve Yunanistan’ında halk İlyada ve Odysseia’yı ezbere bilir, canlı bir ansiklopedi gibi içinde taşırdı. Askerlik, tıp, teknoloji, hukuk, din bilgilerinin tamamının kaynağı bu kitaplardır.”

***

Tevrat Orta Doğu’dan dünyaya yayıldı.
Homeros’un vatanı Ege, belki de İzmir…
Kelile ve Dimne’nin çıktığı kaynak ise bir başka önemli uygarlık merkezi, Hindistan…
Aşağı yukarı Homeros ile aynı çağlarda yaşamış Kelile ve Dimne’nin yazarı Beydaba…
Yazar bu ölümsüz yapıtında, hayvanları konuşturmuş, insanlık adına…
Ders kitaplarında da adına sık sık rastladığımız ünlü Fransız yazar La Fontaine’in ilham aldığı eserdir Kelile ve Dimne…
Onun masallarının ana kaynadığıdır söz konusu yapıt…
Bu türün bir başka en gelişmişi yapıtı da Saltıkoz Sçedrin’in yazdığı “Büyüklere Masallar” adlı kitaptır.

***

Kuşkusuz, insanoğlu durup dururken hayvanları konuşturmadı.
Baskı ve sansür dönemlerinde yazarlar, hayvanlar üzerinden insanoğluna ders vermek için yazdılar o kitapları…
Genellikle de krallara, padişahlara, baskıcı yönetimlere karşı bir tür öğütler içerdi bu kitaplar…

***

Kelile ve Dimne’yi okurken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı düşündüm sık sık…
Keşke tarih öncesinden çıka gelen, günümüze kadar ulaşan bu öğütleri dinleyebilse, okuyabilseydi Sayın Başbakan…
Orada padişahların, kralların, yöneticilerin yapmaması gereken on dört kusurlu hareketi görür, belki sakınırdı halkına zulmetmekten…

***

Daha yapıtın başında arılardan örnek vererek şunları söylüyor Beydaba:
“Arıların hepsi silahlıydı. Yani iğneleri vardı. Bunu, birbirlerine karşı kullanmıyorlardı. Ancak, kovanın güvenliği için dışarıdan gelecek tehlikeye karşı kullanıyorlardı.”
Bunları okuyunca, bizim polisimiz bir arı kadar olamadı mı, diye düşünmeden edemiyorsunuz!

***

Bir başka uyarı şöyle:
“Bir padişahın belki de en önemli özelliği, acıma duygusuna sahip olmasıdır. Adaletle davranmalıdır. Yönettiği insanların önemsiz, küçük suçlarını bağışlamalıdır. Güler yüzlü davranması, suçlunun onu bir daha işlememesini sağlayabilir.”
İki bin yıl önce insanoğlu bunları düşünmüş, dile getirmiş, yazmış…
Bu yazılanlara bakınca, bizim hala bir arpa boyu yol alamadığımız ortaya çıkmıyor mu?
Ne dersiniz?

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM!

Kelile Dimne’yi okumanızı öneririm.
Ancak sakın Akvaryum Dünya Klasikleri’nden çıkan bu yapıtı almayın.
Rezil etmişler kitabı…
Çok kötü bir baskı…
Baştan sona dizgi yanlışları…
Çeviri ise berbat…
O kadar ki, verdiğim 8 lirayı helal etmiyorum, bu yayınevine…

Loading