Dünyaya yön veren, vatandaşlarına insanca yaşam olanakları sunan, -görece- mutlu insanların yaşadığı ülkelere verdiğimiz isim ‘’gelişmiş ülke’’…
Ve bu ülkelerin ortak özelliği geniş yollara, AVM’lere, residancelara(!) –şu İngilizce kullanımlara da bakın, ne kadar rahatlıkla dilimize yerleştiler- gökdelenlere sahip olmaları değil yüksek eğitim düzeyine sahip olmalarıdır.
Eğitim düzeyi arttıkça artan düşünme, sorgulama, üretime katkıda bulunma, topluma faydalı olma eğilimi, doğal olarak toplumsal refahı da beraberinde getirir.
Bütün bunların farkında olan bir tek ben değilim şükürler olsun ki.
Bursa’da yaşayan birtakım insanlar tüm bunları sadece düşünmekle kalmamış eyleme geçmişler.
Demişler ki, ‘’madem eğitim bu kadar önemli, madem toplumsal değişim bireylerin doğru ve nitelikli eğitiminden geçiyor, o halde biz eğitim için bir şeyler yapalım.’’
İşte Çağdaş Eğitim Kooperatifi, 1995 yılında böyle bir düşünceyle ortaya çıkmış bir eğitim kooperatifi, yardımlaşma ve dayanışma örgütlenmesidir.
Rehberi bilim, çağdaş yaşam ideolojileri ve Atatürk ilkeleri olan ÇEK, özellikle ekonomik olanakları sınırlı olan kız çocuklarının nitelikli bir yaşam için ‘’eğitilmelerine ve çevre değişimlerine’’ destek oluyor.
Bursa’nın ve ülkenin değişik yerlerinde, ailesi maddi zorluk yaşayan kız çocuklarını okullarında ve yurtlarında, özgüven sahibi birer ‘’kır çiçeği’’ne dönüştürüyor.
‘’Toplumda kadının değişimi ve dönüşümü, dünyanın değişimi ve dönüşümüdür’ diyebiliyorsak eğer, işte bu noktada ÇEK sadece Bursa ve Türkiye’deki kız çocuklarının değil tüm dünyadaki kız çocuklarının yaşamına bir ışık oluyor aslında.
Şu anda birer ana okulu, ilk okulu, orta okulu, kültür merkezi, iki de yurdu olan ÇEK, verdiği burslar, sağladığı fiziksel koşullar, gönüllü öğretmenler ile ‘’karanlığa küfredeceğine bir mum da sen yak’’ diyen insanların oluşturduğu bir imece kuruluşu.
Bir gönül davası, yürek işi…
Birkaç gün önce elime bir kitapçıkları geçti.
ÇEK’in Kültür ve Sanat Dizisi’nin beşinci sayısıydı ve 3 Mart Azizoğlu İlköğretim Okulu Konferans Salonu’nun açılışı idi konusu.
2013 yılından.
Konferansın konuşmacısı bir ÇEK ailesinin kızı, bilim insanı Dr.Sezen SEKMEN ve konusu ‘’CERN ve HİGGS buluşu’’…
Hepimizin az çok ne olduğunu bildiğimiz bu konudan bir örnek vermek isterim.
CERN’de yapılan deneylerden biri, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı içinde proton çarpıştırarak ortaya önemli özellikleri olan parçacıkların çıkıp çıkmayacağını ölçmek.
İşte HİGGS parçacığı böyle bir deney sırasında bulunuyor.
Olayın inanılmaz birçok kısmından biri ise bu deneyin hassasiyeti.
Şöyle ki; o iki protonun çarpıştırılması Bursa’dan ve New York’tan fırlatılan iki toplu iğneyi gökyüzünde uç uca çarpıştırabilmenin gerektirdiği kadar çok hassasiyet gerektiriyor!
-Dünyanın ve Türkiye’nin ilgi alanındaki konuları –özellikle son 13 yıldır- tartışma konusu yapmak mümkün elbette burada. Ancak ben ÇEK ile devam etmek istiyorum-
CERN, Higgs ve Dr.Sekmen ile Bursalı aileleri, öğrencileri buluşturan ise ÇEK…
Böylesine müthiş deneylerin yapıldığı, tüm dünyanın gözünü üstüne diktiği bir merkezi Bursa’ya getirmiş neredeyse ÇEK.
Ve ÇEK şimdi aydınlığa yaktığı meşalelere bir yenisini daha eklemek üzere harekete geçti.
ÇEK Lisesi hazırlıklarına başlandı.
Kurumların ve kişilerin desteği ile aydınlık yarınların aydınlık gençleri bu lisenin sıralarında eğitim görecek.
Herkes kollarını sıvadı bu iş için.
Gönüllü bir firma projesini çizdi.
Başka bir gönüllü firma mutfağını yaparken diğeri elektrik sistemi için destek oldu.
Diğer destekçiler şimdiden malzeme ya da nakit yardımlar için hazır bekliyor.
Bir grup güzel yürekli gönüllü kadın geliri ÇEK’e bağışlanmak üzere bir yemek kitabı hazırladı.
İçinde benim de olduğum ÇEK’li Kadınlar grubu liseye gelir sağlamak için projeler üretip hayata geçirmek üzere harekete geçti.
Ve şimdi sıra Bursa’da…
Tam 13 yıldır bizleri hergün biraz daha tedirgin eden bir süreci yaşarken, birbirimize sorduğumuz en önemli sorular, ‘’ne olacak, ne yapacağız?’’
İşte bu soruların cevabı ÇEK…
Eğer laik ve demokratik bir cumhuriyette, bilimin ışığında yaşanacak bir gelecek istiyorsak, önce ÇEK için, sonra da aydınlık için bir mum da biz yakalım…
ÖNEMLİ NOT: Bu yazı vesilesi ile ÇEK’in fikir sahiplerine, kurucularına, yöneticilerine, destekçilerine, eğitimcilerine ve gönüllülerine minnetle teşekkür ediyorum.
İyi ki varsınız.
