Bir yurttaş MHP’ye neden oy versin?
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’a Gönlüferah Otel’deki aday tanıtım toplantısında iki soru yönelttim:
“1-Kişisel kanaatim o ki, bu seçimin tekrarlanmasının bir numaralı sorumlusu Saray’dır. Ancak öylesine bir algı yaratıldı ki, sanki MHP’nin tutumu erken seçime yol açtı. Halkı değiştiremeyeceğimize göre bu algıyı nasıl kıracaksınız?”
***
Bu soru öncesinde İsmet Büyütakaman’la özel görüşme sırasında bazı düşüncelerimi ifade ettim:
“7 Haziran seçimlerinden çok kısa süre sonra, henüz görevlendirme bile yapılmadan, Ankara’dan AKP’nin çok etkili-yetkili bir ismi Bursa’da ağırlığı olan birini arayıp, ‘Kasım ayında seçim var, sen çalışmaya devam et’ dediğini biliyorum. Yani Saray’ın erken seçim, yeni seçim, tekrar seçim planı en baştan vardı. Keşke Devlet Bahçeli, seçim akşamı çıkıp, ‘Hodri Meydan seçime gidelim’ diyerek, Saray’ın eline koz vermek yerine ‘biz hükümet kurmaya hazırız’ deseydi.”
***
İkinci sorum şuydu:
“Yeni bir seçime doğru gidiyoruz. 7 Haziran seçimlerinde MHP’ye oy vermemiş bir yurttaş, 1 Kasım seçimlerinde neden oy versin? Yani MHP vatandaşın düşüncesini değiştirecek ne yaptı?”
Öyle ya, AKP yeni vaatlerle ve yeni bir listeyle seçmenin karşısına çıkıyor.
CHP, sanki çok başarılı olmuş gibi listesini hiç değiştirmedi, ama en azından koalisyon görüşmelerindeki olumlu tutumu nedeniyle “Türkiye’nin Birleştirici Gücü” propagandasını yapmaya hak kazandı.
Bu konuyu iyi işleyebilirse, kararsız seçmenin bir kısmının oyunu alabilir.
HDP’nin sıkıntısı daha büyük, ama o da Doğu ve Güneydoğu’da PKK’nın yarattığı savaş ortamında devletin yaptığı yanlışlardan beslenmeye çalışıyor.
Zırhlı aracın arkasında sürüklenen ceset gibi…
Tam bu noktada Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun sözlerini de aktarmanın objektif gazetecilik ve aydın görevi olduğunu düşünüyorum.
“Polisi roketatar ile öldürenler daha sonra benzin döküp defalarca yaktılar ve Çermik’li hemşehrimiz bir avuç küle dönüştü. Ölmüştü roketle ölmüştü, çekim yapılıyordu bu çekimler elimizde bunu yayınlayamayız.”
Çifte standartlı aydınların gözleri kör, sadece bir noktayı görürler, öbürlerini es geçerler…
***
Neyse konudan uzaklaşmayayım.
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyütataman, ikinci soruya MHP açısından son derece doğru ve yeterli bir yanıt verdi.
Çözüm sürecine yönelik çok sert eleştiriler yönelten Büyükataman, “Bunun bir çözülme, ihanet süreci olduğunu söyledik. 24 Temmuz’dan bu yana 200’ün üzerinde şehit, 350 civarında yaralı verdik. AKP, HDP bu sürecin yürütücüleri, CHP de savunucusudur. MHP bu sürece karşı çıkan tek partidir. MHP’nin söyledikleri doğru çıkmıştır. Vatandaş bunun için oyunu MHP’ye verecektir” dedi.
***
Birincisi soruma ilişkin Büyükataman’ın yanıtı çok tatmin edici olmasa da seçim akşamı Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı konuşmaya dikkat çekti.
Büyükataman, “Orada erken seçim çağrısı vardı. Biz öncelikle başka partilerin hükümet kurmasını arzu ettik. Koşullarımız kabul edilirse biz de hükümette oluruz dedik. PKK’nın şartlarını kabul edenler, bizim şartlarımızı konuşmadılar bile. Son çare olarak erken seçim önerdik” diye konuştu.
EFKAN ALA’YA ÖZEL BÖLÜM
MHP’nin artık iki numaralı ismi haline gelen Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’la basın toplantısı öncesinde özel olarak söyleştiğimizde Efkan Ala konusunu sormuştum.
Büyükataman, “Onu Bursa’ya geldiğine pişman edeceğiz” demişti de nasıl yapacaklarını pek anlatmamıştı.
Meğer basın toplantısında Efkan Ala’ya çok özel bir bölüm ayırmış…
O bölümü aynen bilginize sunmak istiyorum:
“AKP, Dolmabahçe mutabakatı ve beraberliğinin şerefine Kandil’deki çeteleri ülkemize sokmuştur. Bugün ülkemizde akan kanın sorumlusu Dolmabahçe’de PKK ile anlaşma yapanlardır. Dolmabahçe’de toplanıp İmralı canisinin on maddelik ihanet metnini yol ve müzakere haritası olarak benimseyenler, bölücülüğün ve terörün aldığı mesafede pay sahibi olan sorumsuzlardır. Bu sorumsuzlardan biri AKP’nin Bursa adayı Efkan Ala, diğeri ise AKP’nin ‘Başkan seçtirseydiniz, bunlar olmazdı’ diyen Bursa adayı Mehmet Müezzinoğlu’dur.
İhanet sürecinin baş aktörlerinden birisi; Dolmabahçe mutabakatını imzalayan, anayasayı tanımadığını ifade eden, Peygamber Efendimize (tövbe haşa) kibir isnat etme hadsizliğini gösteren Efkan Ala’dan başkası değildir.
Peygamber sevgisi ile meşhur olan ilimiz Bursa, Peygamberimize en güzel övgüleri yazan Mevlid-i Şerif’in nazımı Süleyman Çelebi’nin memleketi Bursa bu adama elbette ki tepki verecektir.
Malumunuz İmralı, Bursa’ya yakın… Dolmabahçe’de bölücübaşının emirleri doğrultusunda millete ihanet mutabakatı yapan zat, hain başı ile daha rahat görüşmek için mi Bursa’yı seçmiştir? Yoksa Erzurum’da kıymetli vatandaşlarımız kendisini yuhalayarak kovduğu için mi?
