Ana Sayfa Melike Baysal Yazıları Dereköy ve Aydınpınar yok olmadan önce!

Dereköy ve Aydınpınar yok olmadan önce!

Ne zaman Bursa’yı düşünsem, Evliya Çelebi’nin ‘’ruhaniyetli şehri’’ gelir aklıma ve Bursa’nın insanı her daim büyüleyen sokakları…

Kaybolmayı göze alıp, daha önce hiç görmediğim yollara saptığımda karşıma hangi büyüleyici güzelliğin çıkacağını bilemem.

Kimi zaman yüzlerce yıllık bir çınar olur o büyülü güzellik, kimi zamansa yüzlerce yıl öncesinden kalan bir kale duvarı.

Kimi zaman Cumhuriyet’le yaşıt bir modern çağ mimarisi olur, kimi zamansa Osmanlı’nın bize bıraktığı ihtişamlı bir konak…

Hangi yöne yelken açsam bir başka rengi karşılar beni.

Güneye gitsem Keşiş Dağı’nın yeşili, kuzeye yönelsem Mudanya’nın mavisi eşlik eder yolculuğuma.

Ve en çok Mudanya’ya doğru gitmeyi severim ben.

Kucağına doğduğum Ege’nin deniz kokusundan olsa gerek uzun süre ayrı kalamam denizden.

Üstelik de öyle bilindik ana asfalttan değil, eski Mudanya yolundan, köylerin içinden gitmeyi severim en çok.

Denizi gören, görmeyen, irili ufaklı pek çok güzel köyü vardır Mudanya’nın.

Kimileri eski Rum yerleşimi…

Bu ülkenin belki de gerçekten en acıklı hikayelerini bağrında saklayan, mübadelenin izlerini taşıyan köyler.

Buralarda yaşayan Rumlar gittikten sonra, Yunanistan’dan gelenler yerleştirilmişler.

İkisi çok özeldir her daim benim için…

Her gittiğimde sanki ilk kez geliyormuş gibi sevinerek içinde dolaştığım Dereköy ile Aydınpınar…

Eski Rum yerleşimleri olmasının ötesinde iki ortak özellikleri var.

İkisi de muhteşem birer kiliseye sahip…

Ne yazık ki; ülkenin birçok yerinde olduğu gibi kiliseler bakımsız ve kendi haline bırakılmış haldeler…

Oysa bunlara başka bir dinin ibadet merkezi olarak değil, topraklarımızda yaşamış farklı kültürlerin bizlere kalan emaneti diye baksaydık böyle mi olurdu?

İnternette mahallerle ilgili araştırma yapmak istendiğinizde yer alan  tek bilgi satılık emlak ilanları ve fiyatları!

Biz en azından hala ayakta kalan, henüz betona yenik düşmemiş, köy görünümünde olan Dereköy ve Aydınpınar’ın varlığına şükredelim şimdilik…

Dereköy Mudanya’ya yaklaşık 16, Aydınpınar ise 7 km uzaklıkta.

Nilüfer’e akan bir derenin kenarına kurulduğu için Dereköy ismini almış olabilir. Eski adı Potamia.  Mübadelede özellikle İskeçe ve Drama’dan gelenler yerleştirilmiş buraya…

Kilisesi 1855 yılında yapılmış,  Kurtuluş Savaşının ardından 1972 yılına kadar cami olarak kullanıldıktan sonra kendi haline bırakılmış.

Kesin olmamakla birlikte bazı kaynaklarda Türkiye’nin ikinci büyük kilisesi olduğuna dair bilgiler var.

Aydınpınar ise eski adı Misebolu olan eski bir Rum Köyü. Raif Kaplanoğlu’nun ‘’Bursa Yer Adları Ansiklopedisi’’ adlı yapıtındaki  bilgilere göre Mise Misya anlamında, Bolu ise Poli anlamındadır ve Misebolu ‘’Misya Kenti’’ anlamındadır.

Buradaki Hagios Apostoloi Kilisesi, XIX.yüzyılın ortasında yapılmış, 1922 yılından sonra camiye dönüştürülmüştür.

Tam bu noktada Bursa’daki mevcut kiliselere ait bir özellikten bahsetmek isterim.

Bu kentteki kiliseler iki döneme ayırmak mümkün…

Biri, Türkler bölgeye gelmeden önce yapılmış olan manastır ve kiliseler, diğeri ise Osmanlı döneminde yapılmış olanlar…

(Bursa Araştırmaları Dergisi,2010, Bursa Kiliseleri yazısı, Raif Kaplanoğlu)

Bu iki yapı Osmanlı’nın son döneminde yapılmış kiliselerdi.

Aydınpınar ve Dereköy kiliselerinin tapuları günümüzde müftülüğe ait. Mudanya Belediyesi’nin bu kiliseler konusunda duyarlı olduğunu ve restorasyonu için adım atmak istediklerini biliyoruz. Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın verdiği bilgilere göre Dünya Ortodoks camiası Dereköy Kilisesi’ni çok önemsiyor ve Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos özel olarak bu kilise için gelecek.

Değişik zamanlarda, değişik medeniyetlere kucağını seve seve açmış Anadolu’nun mirasını korumak, gelecek kuşaklara aktarmak bir insanlık görevi olarak sayılmalıdır.

Sınırları seven insanlar hiç olmazsa geçmişin izlerine sınırlar koymamalı, geçmişin emanetlerini tüm insanlık ile paylaşmalıdır.

Anadolu’nun bu şefkatli kucaklayıcılığı bizlere rehber olmalı, bu medeniyetleri geçmişleri sayan diğer dünya insanlarının emanetlerini koruyup aynı zamanda ülkemizin turizm halkalarına yenilerini ekleyebilmeliyiz.

KAYNAKLAR:

  • Bursa Ansiklopedisi, ilgili maddeler
  • Raif Kaplanoğlu, Yer Adları
  • Raif Kaplanoğlu, Bursa Araştırmaları Dergisi, 2010, Bursa Kiliseleri Yazısı

 

 

 

 

 

Loading