Yaklaşık iki yıl önce, bir grup gazeteci arkadaşımızla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmiştik.
Çok verimli geçmeyen o ziyaretten aklımda “Kemal Bey, bizi kabul etti ama neden Bursa ile ilgili somut birkaç şey söylemedi?” düşüncesi kalmıştı.
******
Kemal Kılıçdaroğlu ile bu kez YeniDönem ailesi olarak buluştuk.
Açık ve net belirteyim ki, iki Kılıçdaroğlu arasında büyük fark gördüm.
Güler yüzlü, nazik, son derece kendine güvenen bir lider vardı karşımızda…
Akşam saatlerinde TBMM’deki makamında görüştük.
Bizden önce heyetlerden biri girdi, öbürü çıktı.
Bütün bu yoğunluğa karşın Kemal Bey’de hiçbir yorgunluk alameti yoktu.
*****
İlk sorumuz başkanlık sistemiyle ilgiliydi.
İzlenim o ki, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti cephesindeki gelişmelerle ilgili bazı özel bilgilere de sahip…
İktidar partisinde, hem dokunulmazlıklara hem de başkanlık sistemine oy vermeyecek çok sayıda milletvekili olduğu söyleniyor.
Sanırım Kılıçdaroğlu’nun rahatlığı bu bilgilere vakıf olmasından kaynaklıyor.
******
150 YILLIK DENEYİM ÇÖPE ATILIR MI?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin gidişatından kaygı duyanları rahatlatacak kadar net konuştu:
“CHP bu Meclis’te olduğu sürece başkanlık sistemi gelmez!”
Daha sonra da neden gelmemesi gerektiğini anlattı:
“Nasıl bir başkanlık sistemi getirecekleri bilinmiyor. Türkiye’nin 150 yıllık parlamento deneyimi var. Bir adamın isteği üzerine 150 yıllık birikimi çöpe mi atacağız? Bir ülkenin rejimini tarih belirler, Saray’da oturan zat değil! Başkanlık sistemi eyaletlerden oluşur. Başkanlık hayali Türkiye’yi bölme hayalidir.”
******
MEDYA DÖRDÜNCÜ GÜÇ OLARAK ANAYASAYA YAZILSIN!
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun bir somut önerisi var ki, bence dünya demokrasi tarihine geçecek bir örnek oluşturur!
Klasik demokratik teoride “Yasama-Yürütme-Yargı” erkleri vardır.
Demokrasi bu sacayak üzerine kurulur.
Bu üç ilkenin her biri kurumsal olarak da temsil edilir.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “Gelin medyayı dördüncü güç olarak belirleyip, anayasaya yazalım” önerisinde bulundu.
Bakalım AKP Grubu bu öneriyi benimseyecek mi?
SİYASETTEKİ TIKANIKLIK VE CHP
CHP’nin oy artışına ilişkin Genel Müdürümüz İbrahim Öge’nin sorduğu soruya karşılık olarak da Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de sosyolojik bir sorun var. Etnik ve dini kimlikler üzerinden siyaset yapılıyor. Adam işsiz kalıp kalmadığına bakmıyor, kökenine göre oy veriyor. Bir de merkez sağ çöktü. O alana AKP yerleşti” dedi.
CHP oylarının belirli bir düzeyde kalmasını böyle izah etti Kılıçdaroğlu…
****
Merkez sağ konusunu bir kenara bırakırsak, “Köken ve inanç” üzerinden siyaset yapılması gerçekten çok sorunlu bir durum…
Demokratik ülkelerde insanın somut ihtiyaçları üzerinden, yani sorunlar üzerinden siyaset şekillenirken Türkiye’de “Kürt ise şu partiye, Alevi ise bu partiye, Müslüman ise öteki partiye” oy veriliyor.
Bu da gerçek siyasetin tıkanmasına yol açıyor.
DIŞ POLİTİKADA FABRİKA AYARLARINA GERİ DÖNÜLMELİ!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dış politikada yaşanan olumsuz tablonun giderilmesi için CHP’nin iktidara gelmesinin yeterli olacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi gerçek dış politika yörüngesine CHP oturtur. Mısır, Libya, Suriye, İran, Irak, hatta Rusya ile ilişkilerimizi hemen düzeltiriz” dedi.
Gerçekten de AKP’nin sıfır sorunla başlayan sıfır komşumuzun kaldığı dış politikadan, hemen ve derhal vazgeçilmeli, Türkiye Cumhuriyeti her konuda olduğu gibi bu konuda da fabrika ayarlarına geri dönmeli…
Aksi halde Türkiye bir Orta Doğu ülkesi haline gelmeye devam edecek!
