15 Temmuz darbesi Fethullah çetesinin son intihar saldırısıydı.
Bu kalkışma ülke açısından gerçek bir milat oldu!
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ gelişmeyi çok güzel ifade etti:
“17 Aralık’tan önce siz söylüyordunuz biz inanmıyorduk, 17-25’ten sonra biz söyledik siz inanmadınız.”
*****
Doğru ama bir nokta var ki, herkese ders olmalı…
Muhalefetin sesini kesmek yerine uyarılarını dinlemek, iktidarın görevlerinden biridir. Çünkü idareciler sadece bir gruba değil, tüm ülkeye hizmet etmekle yükümlüdürler.
****
Öyle görünüyor ki, 15 Temmuz darbe kalkışması, inancı gereği Cemaat’e bağlananlara büyük bir travma yaşattı.
Onların bütün değerlerini altüst etti.
İnandıkları her şey yalan çıktı.
Demokrasi ve Uzlaşma Grubu toplantısında Selçuk Türkoğlu, sendikaya gelen iki örtülü öğretmenin, “Fethullah Gülen esas bize ihanet etti, kandırıldık. Şu an yaşadığımız tramvayı anlatamam. 30 yıl boyunca aldatıldık, öğretmenlikten atılmaktan çok bu ağrımıza gidiyor” diye isyan ettiklerini anlattı.
Elbette Cemaat ülkeye ihanet etti ancak işin bir de şu noktası var ki, esas olarak kendi inandırdıklarına da büyük kalleşlik yaptı!
****
Oysa Cemaat, sağlıklı bir yapı olsaydı eğer, demokratik süreçlere bağlı kalarak, siyaset yoluyla iktidara aday olabilirdi.
En nihayetinde demokratik süreçlerin işlediği, sandığın halkın önüne konulduğu bir ülke Türkiye…
Seçilirsen, gelirsin!
“Ben halkı ikna edemem. Onlar benim düşündüklerime onay vermezler. Onun için sinsi bir şekilde askeriyede, poliste, yargıda örgütlenerek, ülke yönetimini ele geçiririm” demek hainlik değil mi?
****
Hiç unutmuyorum, 17-25 Aralık sonrasında araştırmacılar halka “Cemaat parti kursa destekler misiniz?” diye sormuşlardı.
Halkın yüzde 13.5’ü böyle bir partiye oy verebileceğini söylemişti.
Bu da TBMM’de grup kurma anlamına gelir!
Onlar halktan destek alarak TBMM’ye gelmektense, Cumhuriyet’i kuran kurumu bombalamayı tercih ettiler!
*****
Ben inanıyorum ki, Paralel Yapı’ya mensup pek çok insan böylesi bir alçaklığı, şerefsizliği tahmin edemezdi.
Onun için 15 Temmuz’u bir milat olarak kabul edip, öyle davranmak daha doğru olur.
Yani yöneticilerin de ifade ettiği gibi, “Kurunun yanında yaş” yakmaya gerek yok!
Şantaj nedeniyle Cemaat’e yardım yapmak zorunda olanlarla darbecileri veya FETÖ destekçilerini ayırmak şart!
Unutmayalım ki, özellikle bu iktidar uzun süre kamu gücünü Fethullah Gülen çetesinin emrine vermişti.
Onlar da emniyette, maliyede, valiliklerdeki konumlarından yararlanarak, iğrenç şantajlar yapmışlardı.
