Osmanlı hovardalık yaptı, Cumhuriyet arkadan topladı!
Balkan faciası
Birinci Dünya Savaşı…
Çanakkale destanı…
Ve Kurtuluş Mücadelesi…
10 yıl bu topraklarda, bu vatan için savaşan bir millet, önce Mudanya’da bağımsızlığının, özgürlüğünün önsözünü yazdı.
İsmet İnönü önderliğindeki TBMM heyeti, Mudanya’da Mütareke binasında İngiliz, Fransız ve İtalyanlarla savaşmazlık anlaşması imzaladı.
Açıkta bulunan piyon Yunanlılar gemilerde bekledi.
****
Ardından Lozan’a giden kapı oradan açıldı.
Yedi düvel, Türklerin şakasının olmadığı anladılar.
Araya İstanbul hükümetini sıkıştırmaya çalıştılar ama bu büyük millet ona da kısa zamanda cevap verdi.
Savaşta katkısı olmayan, tam tersine düşmanla işbirliği içinde olan İstanbul hükümetine istediklere şartları kabul ettirmeyi düşünüyorlardı.
TBMM toplandı ve 1 Kasım 1922 yılında, görüşmelere başlamadan 13 gün önce “Saltanat”ı kaldırdı.
*****
İsmet İnönü Lozan’a 13 Kasım’da gitti, görüşmeler 20 Kasım’da başladı.
Bir büyük kozları elinden alınmış şekilde masaya oturdu TBMM heyeti…
****
Kim ne kadar unutturmaya, bu zaferi gölgelemeye çalışırsa çalışsın, güneş balçıkla sıvanamaz.
Çünkü Lozan Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur, nüfus kağıdıdır, doğum belgesidir.
Onu tartışma açmak Türkiye’yi tartışmaya açmak demektir.
LOZAN’DA MASADA KİMLER VARDI?
Günümüzde Lozan’la ilgili anma, anlatma işinde duyarlılık gösteren sadece Atatürkçü Düşünce Derneği oldu.
Lozan Anlaşması’nın yıldönümü nedeniyle Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi Başkanı Nedret Yayla’nın çağrısıyla, Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Turgay Akkuş’un söyleşisini izleme olanağı buldum.
Lozan’ın hikayesini baştan sona anlattı Turgay Hoca…
İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-Slovenya devletleri bir yanda…
Boğazlar için orada bulunan Bulgaristan ve Sovyetler Birliği bir başka yanda…
Gözlemci olarak katılan Amerika ortada…
Belçika ve Portekiz bile var masada…
Bazen hepsine karşı sadece Türkiye ve İsmet İnönü…
NEDEN İNÖNÜ TERCİH EDİLDİ?
Masada oturan ve diplomat olmayan tek kişi İsmet İnönü’ydü.
Yaşı 39…
Denilecek ki, neden Osmanlı’nın deneyimli diplomatları o masaya oturtulmadı.
UÜ Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Turgay Akkuş, gerekçelerini şöyle anlattı:
“1-Savaşın ne pahasına kazanıldığını bilen komutanlar masadan kolay kolay ödün vererek kalkmaz.
2-İsmet İnönü, Mudanya’daki müzakereler sırasında iyi bir müzakereci olduğunu kanıtladı. İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon bile ‘Masadan kalkan şu Mısır Sfenksi gibi adamı geri çağırın’ demek zorunda kalmıştı.
3-Osmanlı diplomatları genellikle büyük devlet arasındaki anlaşmazlıklara dayanarak diplomasi yaptılar. Burada kazanılan bir zafer var. Onu ancak zafer kazananlar müzakere edebilir.”
“MASADAN HER İSTEDİĞİNİ ALARAK KALKAMAZSIN!”
Dr. Turgay Akkuş, Türkiye Cumhuriyeti’nin Musul hariç masadan istediklerini aldığını söyledi.
Musul konusunda çok diretmesine rağmen ancak ileri bir tarihe ertelenecek görüşmelere razı edebildi yabancı heyet…
Turgay Hoca, “Ne olursa olsun masadan her istediğinizi alarak kalkamazsınız” dedi.
Türklerin iki kırmızı çizgisi Anadolu’da bir Ermeni devleti kurulması ve kapitülasyonların devam etmesiydi.
İkisine de izin verilmedi.
TÜRKLERE ÇIKARILAN FATURA!
Osmanlı’nın batmasını dış güçlere bağlayıp, dönemin yöneticilerini masum gösterenlere ne demek lazım?
Biz ilk dış borcu 1854 yılında Kırım Savaşı sonrasında aldık.
25 yıl sonra borç verenler kapımıza dayandı, Abdülhamit döneminde gelirlerimize Duyunu Umumiye (Borçlar İdaresi) yoluyla el konuldu.
İşte Osmanlı’nın o borçlarını Türkiye Cumhuriyeti ödedi.
En son ödeme de 1952 yılında Demokrat Parti döneminde yapıldı.
Lozan anlaşması sayesinde, alınan borçlar, ayrılan toprak parçalarına bölündü de, ülkemiz tam bir ekonomik çöküntü içine girmedi.
Genç Cumhuriyet kuruluş sonrasında Osmanlı’nın hovardaca harcadığı borçları ödemek zorunda kaldı.
LOZAN’A İLİŞKİN YALANLAR!
ADD’ki konuşmasında Dr. Akkuş, Lozan’a ilişkin yalanlara da yanıt verdi:
“Anlaşmanın tam metni Türk Tarih Kurumu sitesinde var. 143 madde, 17 protokol. 20. Yüzyılın başından bu yana devam eden tek anlaşma bu. 2023’de dolacak diye bir süresi yok. Lozan varsa biz varız. Lozan’a hezimet demek ayıptır. Bir parça vicdanınız varsa Lozan’a bu yakıştırmayı yapmazsınız.”
Turgay Akkuş, Lozan’la Orta Doğu’nun ilk laik ulus devleti kurulduğunu sözlerine ekledi.
