2016 yılı Kasım ayında YeniDönem gazetesi olarak, Vali İzzettin Küçük’ü ziyaret ederek, ‘hoş geldin’ demiştik. O ziyaret sırasında Bursa tarihi konusunda uzman olan İbrahim Öge, bazı bilgiler vermiş, öneriler sunmuştu.
Kentin en önemli belleklerinden biri haline gelen Şehrengiz’i Bursa’ya armağan eden genel müdürümüz İbrahim Öge, kent tarihi konusunda adeta brifing sunmuştu.
Önce Roma İmparatoru Caracalla’dan, onun bastırdığı Bursa parasından söz etmişti İbrahim Öge…
Roma tarihinde kadın-erkek eşitliğini sağlayan bu imparatorun kendi adına bastırdığı Bursa sikkesinde Truva savaşında intihar eden Ajax’ı konu edindiğini anlatmıştı.
*****
Bildiğiniz gibi Truva savaşı Çanakkale yakınlarında meydana geldi.
Çanakkale’ye gidenler bilecektir, sahilde duran tahta atın hikayesi de bu savaşta geçer.
İlyada destanına göre Akhilleus önderliğinde kenti kuşatanlar Truva’yı ele geçirmek için bir hile düşünürler ve hediye bir tahta atın içine saklanan savaşçılar sayesinde zafer elde ederler!
****
Destanın ayrıntıları çok uzun ama oradaki esas kahraman olan Akhilleus, Paris tarafından topuğuna isabet eden zehirli okla öldürülür.
Ardından Akhilleus’un silahlarının kime verileceği konusunda tartışma çıkar.
Silahların kendine verileceğini düşünen Akhilleus’un en yakın arkadaşı Aias (Ajax), bu isteği reddedilince bunalıma girip, kendini kılıcın üzerine atarak intihar eder!
İntihar yeri olarak da Uludağ olduğu kabul ediliyor.
Sikke de onun için Bursa ve Uludağ adını alıyor yani “Prusa Ad Olympum…”
Bu sikkenin resmi, Şehrengiz dergisinin 78. Sayısında yayınlandı.
Dünya edebiyatının başlangıcı kabul edilen Homeros’un İlyada destanında geçen savaşın en önemli ikinci karakteri Ajax, bugün Hollanda’nın futboluyla da ünlü kenti Ajaks…
İbrahim Öge, Vali İzzettin Küçük’e, “Neden Bursa ile Ajaks kardeş kent olmasın? Bu destandan yola çıkılarak bir kardeşlik bağı kurulabilir ve turizm açısından Bursa yeni bir ufuk kazanabilir” demişti.
Ben de bu öneriye küçük bir katkıda bulunmuştum.
Neden Bursaspor ile Ajaks bir kardeşlik maçı yapmasın?
****
İbrahim Öge’nin söyledikleri bu kadar da değildi.
Bursa tarihiyle ilgili başka ayrıntılar da anlatmış,“Henüz dilimize kazandırılmamış yabancı kaynaklarda bilgiler var. Bunları derleyip toparlayacak bir yapıya ihtiyaç var. Mutlaka bir Bursa Araştırmaları Enstitüsü kurulmalı” demişti.
*****
Vali İzzettin Küçük de, “Bursa’ya yabancı turist çok az geliyor, daha çok iç turizmden pay almaya çalışıyor” şeklinde bir değerlendirmede bulunmuştu.
Elbette, yerli ve de yabancı turist öyküsü olan şehirlere gider.
Yanı başımızdaki Eskişehir’e bakın; Odunpazarı’nda Osmanlı’dan kalan bazı evler dışında tarihi geçmişi olmamasına karşın yarattığı öykülerle müthiş bir ilgi odağı haline geldi.
“Balmumu Müzesi” bile bu kente özgün bir hava kattı.
Binlerce insan sadece bu müzeyi görmek için bile Eskişehir’e geliyor.
*****
İşte Bursa’nın da bu tür özgün öykülere ihtiyacı var.
Daha doğrusu var olan öykülerinin anlatılmaya, tanıtılmaya, aktarılmaya…
****
Ne yazık ki, aradan bunca zaman geçti, henüz bu konuda atılmış bir adım ortaya çıkmadı.
