Önce sözlükteki ruh hastası tanımını aktarayım size:
“1-Yalnızca karakter yönünden olağandışı kararsızlık içinde bulunan kimse.
2-Topluma karşı olumsuz bir tutum içinde bulunan ve başkalarına düşmanlık duyguları besleyen kimselere verilen genel ad.”
******
Çok farklı anlamlar var sözlükte…
Ben bu açıklama üzerinde durmak isterim.
Şimdi, çevrenize bakın, insanların söylediklerini, yazdıklarını gözünüzün önüne getirin, kimin ruh hastası olduğunu sezebilirsiniz.
Elbette kesin sonuca ancak uzman hekimler ulaşabilir ama yine de kanser gibi ancak analiz yapılarak varılan bir hastalık değil…
Herkes bir şekilde tahmin yürütebilir!
******
Ha, ruh hastasını anladığınızda sorun çözülür mü?
Hayır.
Bu tür insanlar hasta olduklarını kabul etmezler çünkü…
Herhangi bir yerinde ağrı sızı yoktur çünkü…
******
Ancak, ruh hastalarının durumu farklı…
Onlar kendilerinin normal, ötekilerin anormal olduğunu varsayarak hareket eder ve herkesi eleştirmeye başlar!
Anladığım kadarıyla akıl sağlığının en belirgin sorun alanlarından biri şüpheciliktir.
Aslında felsefi bir kavramdır şüphecilik…
Var olanları kabul etmemek, karşı çıkmak şüphecilerin temel bakış açısını oluşturur.
Ancak çok ince bir sınır vardır “Septisizm-Şüphecilik” ile sorgulayıcı düşünce arasında…
Septikler her kişiden, her konudan şüphe duyarlar, “topluma karşı olumsuz duygular” taşırlar.
*****
Akıl sağlığı tam olarak yerinde olmayanların belirgin özellikleri arasında endişe, öfke, kafa karışıklığı çok görülür.
Öfkeli konuşurlar, yazarlar…
Endişe ile hareket ederler…
Kafaları karışıktır, bir söylediklerini ertesi gün yalanlar şeklinde davranırlar.
Alkol veya uyuşturucu kullananlar, beyin hasarına uğrarlar!
******
Bu tipler bulaşıcıdır çoğu zaman…
Durup dururken bile birilerini takıntı haline getirip, onlarla ilgili çeşitli dedikodular üretebilirler.
Sürekli olumsuzluklar üzerinde yükselir bu tiplerin teorileri, bakış açıları öyle şekillenir.
Birilerini eleştirerek, onlara çamur atarak, içlerini rahatlatmaya çalışırlar.
******
Partiler içinde böyle tipler var.
Sosyal medyada ifade ettiklerine bakıldığında ön plana çıkma arzusu, toplumda hiçbir şey olamamanın getirdiği kompleksle hareket ederler.
*****
Bir de şöyle tipler var.
Kendisine biat etmeyen, onu desteklemeyen herkesi düşman sıfatına sokarlar!
Bu ilkesiz tiplerin bir başka özelliği, “düşman” gördüğü kişilere işleri düşünce “yalakalık” yaparlar.
Örneğin dava açan kişiler davaya kazanırsa yalvarırlar, “Ben ettim sen etme, bir daha olmaz, yanlış yaptım” derler.
Ucuz kahramanlıkları orada biter!
Siyasette bir küçük makam için sonuna kadar eğilip, düşman dediklerine “Ağabey beni belediye meclis üyesi yazın, sizin emir eriniz olayım” derler.
O kişi istediği makama gelmeyince, bu kez kendisine destek olmayan, karşı çıkan herkese kara çalarak “öç almaya” çalışır.
******
Sevgili okuyucular, gazeteciler ve de özellikle CHP’liler, çevrenize iyi bakın, bu tipleri göreceksiniz.
Kim sosyal medyada herkesi eleştiriyorsa, kim yazısında çizisinde, kendi kirli işlerine bakmadan başkalarını afişe etmeye çalışıyorsa, işte o ruh hastasıdır.
Bu tiplerin tedavi olması lazım ama ne yazık ki, henüz ruh hastalığını ölçecek bir alet icat edilmedi!
Hele sınırsız ruh hastaları var ki, onların ar, haya damarları alındığı için onlar daha da ölçüsüzdürler.
Onlar öylesine obez haline gelmiştir ki onları artık hiçbir tartı kabul etmez!
