Ana Sayfa Yüksel Baysal - Serbest Yazılar HDP ÜZERİNDEN ÜRETİLEN YALANLAR!

HDP ÜZERİNDEN ÜRETİLEN YALANLAR!

Sanırım bir konuşmamız sırasında Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu söylemişti.

“CHP seçmeni stratejik oy kullanabiliyor.”

İdeolojik zırhından soyunmuş, yani deli gömleği giymemiş bir görüntü veriyor CHP seçmeni…

Bundan ötürü her seçim farklı bir partiye oyunu yöneltebiliyor.

Hatırlanacaktır; 2011 seçimlerinde FETÖ, MHP’yi eritmek için bir dizi seks kasetini piyasaya sunmuştu.

CHP içindeki milliyetçi-ulusalcı seçmen, “Türkiye’nin sigortası” olduğunu düşündüğü MHP’nin baraj altında kalmaması için bir miktar oyu bu partiye yönelmişti.

2015 Haziran ve Kasım seçimlerinde benzer bir refleks HDP için geliştirilmişti.

AK Parti’nin anayasa değiştirecek bir çoğunluğa erişmemesi, TBMM’de bir frenin olması gerektiğini düşünen CHP seçmeninin sosyalizmden gelen bir kesimi HDP’ye oy vermişti.

*****

Şimdi de benzer çağrıların yapıldığını görüyoruz.

Durumu sonuna kadar sömürmek isteyen HDP de, reklam filminde bile sürekli olarak, “HDP barajı aşamazsa ne olur?” korkusunu pompalamaya çalışıyor.

HDP baraj aşamazsa ne olur?

Kıyamet mi kopar?

Hayır elbette…

16 yıldır ülkeyi yöneten, yorgun iktidar bir dönem daha yönetmek için yetki alır ama politikaları iflas ettiği için uzun süre bu işi yürütemez.

Sandık yeninden önümüze gelir!

*****

Bu noktada bir başka soru ön plana çıkıyor:

Sorun odaklı değil de etnik kimlik üzerinden siyaset yapanlar; din sömürüsü yapanlardan daha mı az tehlikeli?

Adama soruyorsun, “Bursa trafiği nasıl düzelir? Bunun için ne yapmak lazım?”

“Abi” diyor  “Ben Kürdüm, kendi partim HDP’ye oy vereceğim.”

“Bak bu olmadı, ben senin kimliğini sormuyorum ki, bu şehirde yaşıyoruz,  sorunların çözümünü konuşalım” diyorum; “olmaz” diyor, başka bir şey demiyor!

*****

Kuşkusuz bunlar HDP üst düzeyinin anlayışı değil ama partinin ana ekseni, etnik siyaset dilini zorunlu kılıyor.

Bugüne kadar HDP’nin tüm Türkiye’nin sorunlarını dile getiren, onu ön plana çıkaran bir eylemine tanık oldunuz mu?

Ne yazık ki, HDP, PKK ile arasında mesafe koymayı da başaramadı.

Öyle olsaydı PKK’nın şiddet eylemlerini değil kendisini kınardı.

****

İşte bundan dolayı diyorum ki CHP, başka partilere yardıma koşan bir kuruluş olmaktan çıkmalı…

Hele ki Bursa’da bu hiç olmamalı…

HDP’nin bu kentten milletvekili çıkarma olasılığı çok zayıf…

İkinci bölgede 25 bin oy arttırmaları lazım ki, bu hiç kolay değil.

Evet, muhafazakar Kürtler’in bir kısmı HDP’ye oy verme eğiliminde ancak bunun yeterli olacağını sanmıyorum.

*****

Kaldı ki, ikinci bölgenin üçüncü sırasında Mustafa Şenyurt gibi parti emekçisi, sol-sosyalist düşünceye sahip, yurtsever bir aday var.

Dördüncü sırada 26 yaşında Türkiye’nin en genç belediye başkanı olan Erkan Dönmez gibi müthiş bir milletvekili adayı yer alıyor.

Onların milletvekilliğini engellemek kimin işine yarar?

*****

HDP’nin birinci bölgede zaten milletvekili çıkarması imkansız.

O zaman boşa oy atmak yerine HDP seçmeni bile bu kez stratejik oy kullanmalı ve oyunu CHP’yi yöneltmeli diye düşünüyorum.

****

Bu yazının dipnotu: HDP barajı geçsin diye düşünenlere de teselli olsun, çalıp çırpmalar olmazsa bu parti yüzde 14 civarında bir oya ulaşabilir.

 

AK TROLLERİN YALANLARI!

Buna karşılık AK Trollerin ahlaksızlığına da iki laf etmem lazım.

Muharrem İnce’nin Selahattin Demirtaş’ı ziyareti, Meral Akşener’in “Madem aday yapıldı, dışarıda olup yarışsaydı” sözleri, Temel Karamollaoğlu’nun “Tutukluluk bir tedbirdir, Selahattin Demirtaş sadece tutuklu” sözlerini önce HDP savunuculuğa, ardından PKK’ya bağlamaları iftiradır, düzmecedir, “iktidardan gitmemek için her türlü yalanı mubah görmektir!”

Sorarım böylelerine HDP’ye 71 trilyon vererek seçim masraflarını karşılayan muhalefet mi?

Selahattin Demirtaş’ın ayağına TRT’yi gönderen kim?

Ya daha önce yaşananlar…

Habur’u, Oslo’yu, PKK ile oturulan pazarlıkları, İmralı’ya gönderilen heyetleri, Diyarbakır meydanında Apo’nun “Ulusa sesleniş” bildirisini okutmaları, çukurlar açılırken valilere verilen talimatları, orduya ait kurumun önünden Türk bayrağı indirilirken çıkartılmayan sesleri, çözüm süreci adı altında çözülme sürecini bir kenara bırakalım mı?

O zaman buna itiraz eden solculara bile “Faşist-ulusalcı-kemalist” demedi mi yandaş, satılmış kalemler?

Şimdi neyin hesabını soruyorsunuz?

*****

Bu yazının dipnotu: CHP, HDP’nin baraj sorunu yaşamaması için Millet İttifakı’na alınmasını önermiş ancak İYİ Parti bu işe karşı çıkmıştı.

 

 

Loading