Ana Sayfa Yüksel Baysal - Gazete Yazıları Değişim şart ama?

Değişim şart ama?

Akıntıya kürek çektiğimi biliyorum.

İktidar partisinin söylemlerine, sürekli tavır değiştirmesine yeterince ses çıkarmayan, başta klavye şövalyeleri olmak üzere medya mensuplarının vur abalıya yaptığı bir dönemdeyiz.

Nasılsa kolay lokma CHP; Kemal Kılıçdaroğlu’na vurmanın bir maliyeti yok ki!

 

****

 

Bin kez yazdım, söyledim.

CHP; lider değiştirerek, heyecanlı nutuklar atan genel başkan seçerek, sorununu çözemez.

Keşke bazılarının söylediği gibi sorun o kadar basit olsa, olabilse…

Toplarsın bin delegeyi, değiştirirsin genel başkanı, hop iktidar olursun!

Bu mudur yani?

 

****

 

Şunu kabul edeceğiz öncelikle…

Türkiye, çatlağı gittikçe derinleşen toplumsal fay hatlarına sahip…

Etnik hastalığa yakalanmış oy depoları var!

Toplumun önemli bir kısmını oluşturan ve din algısı üzerinden yönetilen büyük bir grup, birikmiş, biriktirilmiş önyargılarından ötürü, “Eli kırılır yine sol partiye oy vermez!”

Cumhuriyet’i kuran parti CHP’dir, evet…

Çok partili siyasal yaşama geçen parti de CHP’dir, buna da evet…

Ama işte değer verilen bunlar değil, “Camileri ahır yaptılar” yalanı bile yapılan bu devrimleri dümdüz ediyor!

 

****

 

Bir de bugün gelişmiş, çağdaş Avrupa’ya bakın…

Büyük ülkelerin tamamını sağcılar yönetiyor.

Amerika, Almanya, İngiltere, Macaristan, Polonya, İspanya ve daha pek çok ülke sayılabilir!

Yeryüzünde sağ, milliyetçi dalga esmeye devam ediyor!

 

****

 

Yanlış anlaşılmasın, “Kemal Kılıçdaroğlu çok başarılı bir liderdir” demiyorum.

Muharrem İnce’ye atfedilen kurtarıcı rolüne itirazım var.

 

 

****

 

Peki Kemal Kılıçdaroğlu nasıl bir lider?

Defosu olmayan, parti içi demokrasiyi fazlasıyla işleten, kendi rakibini bile aday yapabilen demokrat bir kişiliktir Kemal Kılıçdaroğlu…

İktidar yandaşlarının yıpratmak için bin türlü yalan üretmeye çalıştığı ama en küçük açığı bulunmayan namuslu bir adamdır.

Bazılarının içerden, bazılarının ise dışarıdan yoğun çabalarına rağmen son kurultayda CHP delegesinin sağduyusuyla yeniden başkan seçilmesi de bu yüzdendir.

CHP’deki kurultay delegesinin önemli kısmı, bazı partilerde olduğu gibi biatçı değildir, inatçıdır sadece!

 

****

 

 

 

CHP NE YAPMALI?

CHP’nin ne yapması gerektiğini pek çok kez yazdım. Önerilerimi sundum. İşte o önerilerden bazıları:

1-CHP’nin birinci görevi yeni insan yetiştirmek olmalı… Sorgulayan, üreten, çağdaş kuşaklar yetiştirmek için kolları sıvamalı… Anaokulundan üniversiteye, yurtlardan ilköğretim okullarına kadar her alanda okul açmak için harekete geçmeli…Kılıçdaroğlu asıl adım atmadığı için bu konuda eleştirilmeli!

 

2-CHP yeni bir gençlik örgütlenmesi modeli geliştirmeli. TGB, Ülkü Ocakları gibi… Parti kimliği taşımak istemeyen gençler bu örgütlenme içinde yer alabilirler. Parti bir yandan da siyasal olmayan alanlarda gençlik örgütlenmesine gitmeli. Spor kulüpleri gibi gençlerin ilgilenebileceği sivil toplum örgütleri kurmalı… Kemal Kılıçdaroğlu’na bu konuda eleştiri yönelten var mı? Yok!

 

3-Parti mutlaka ayrı bir sağlık örgütlenmesi yapmalı. Hekimlerden oluşan gruplar, sağlık hizmeti vermek için adım atmalı… Tuz, şeker gibi maddelere karşı savaş başlatmalı. Küçük savaşımlarla insanlara dokunmayı başarmalı… Böyle bir söylemle, öneriyle insanların karşısına çıkan milletvekili veya genel merkez yöneticisi var mı?

 

4-CHP siyasal olmayan sorun odaklarında örgütlenmesini yapmalı. Esnaf örgütlenmesi ilk adım olmalı. Orta sınıfı kazanmayan bir CHP iktidar olsa da iktidarını sürdüremez. CHP aynı şeyleri söyleyip, farklı sonuç bekleyen bir parti konumunda ne yazık ki!

 

5-Kadın örgütlenmesini de partiden bağımsız yapmak şart… Çünkü doğrudan siyaset yapmak istemeyen kadınlar da sadece kadın sorunları ve özgürlüklerin genişletilmesi alanında mücadeleye sevk edilebilir. Yeni örgütlenme modeli olmadan sonuç alınamaz!

 

****

Bu ve benzeri pek çok öneriyi zaman zaman dile getiriyorum. Keşke Muharrem İnce ve değişimcilerin böyle bir programı, stratejisi olsa…

 07 Şubat 2018 Çarşamba,

Loading