Ana Sayfa Yüksel Baysal - Gazete Yazıları Yunan galip gelseydi, neler olurdu?

Yunan galip gelseydi, neler olurdu?

Fesli Kadir ve onu yolcu eden AKP yöneticilerine anımsatmak isterim ki Yunan galip gelseydi ne olurdu sorusunun yanıtını biliyoruz.

15 Mayıs 1919′da İzmir metropoliti Hrisostomos, yerlere eğilerek işgal kuvvetleri komutanın çizmesini öptükten sonra şunları söylemişti:

“Evlatlarım, bugün İsa’nın en büyük mucizesini göstermiş oluyorsunuz, bu uğurda ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız, ben de bir bardak Türk kanı içmekle, onlara olan kin ve nefretimi teskin etmiş olacağım, azizler arkanızda!

****

İçtiler de o Türk kanını…

İlk üç günde 400 civarında askerimiz, iki binden fazla sivil yurttaşımız şehit edildi. İbretiâlem için çoğunun cenazeleri denize atıldı. Karşıyaka, Güzelyalı sahillerine haftalarca ceset vurdu.”

(Yılmaz Özdil, Mustafa Kemal, sayfa 82).

****

Bu işgalin başlangıcıydı.

Bir de sonu var ki, “Keşke galip gelseydi” denilen Yunan yanı başımızdaki Söğüt’te bakın neler yaptı?

Bunu anlatan da bir Türk değil; o günlerde Türkiye’yi köy köy dolaşan Fransız kadın gazeteci Berthe Gaulis:

Yunan geri çekilmesinin kurbanı Söğüt’teyim. Bursa’ya çok yakın. Harabe haline gelmiş. Savaşı kaybedip geri çekilmeye başladıklarında, böyle işler için özel olarak yetiştirilmiş artçı taburları tarafından yakılıp tahrip edilmiş.

Sögüt’ün hali, Birinci Dünya Savaşı’nda Almanların geri çekilmelerinden sonra gördüğümüz Roye ve Lassigny kasabalarını andırıyor. Önemli miktarda dinamit, yangın bombası ve patlayıcı kartuşlar kullanmışlar.”

(Yılmaz Özdil, sayfa 118).

*****

Fesli Kadir’in cenazesine giden, başta Atatürk’ün kurduğu TBMM’nin başkanı Mustafa Şentop olmak üzere öteki zevat, belki ders alır diye Söğüt’le ilgili bu kadının anlattıklarından bir parça daha sunayım:

Ortalığa akşamın alacakaranlığı çöktü. Yanmış evlerin üzerinde tüneyen baykuşların sesleri duyuluyor. Ağaçların birçoğu kömür haline gelmiş. Camilerin hepsi yıkılmış. Bostanlar, bağlar tamamen harap olmuş. Maddi zarar çok büyük. Yunanlılar her şeyi götürmüşler.”

****

Fransız kadın gazetecinin Bilecik’le ilgili izlenimleri de anımsanmaya değer:

Bilecek Garı’na geldim. On sekiz ay önce buralardan geçerken gördüğüm güzel Bilecik şehri şimdi iskelet halinde. Felaket ve acılar diyarı olmuş. Demin sözünü ettiğim ceset kokusu burada da dayanılmayacak kadar fazla. Henüz dumanı tüten bu taş yığınlarının altında kim bilir ne kadar insan gömülü. Tahribat korkunç!”

****

Kendi tarihinden kin ve düşmanlık çıkaranların bir kısmı, İngilizlerin Anadolu’dan tek bir kurşun sıkmadan çıktığını öne sürüyorlar ya, bakın Fransız gazeteci neler yazdı:

Henüz yakalanmış esir Yunan subaylarına ‘Bunları niçin yaptınız?’ diye sorulunca, hepsi aynı cevabı veriyor; ‘Bunları biz istemedik, böyle yapmamızı İngilizler emretti’ diyorlar. Yunanlıların bu işin bir piyonu!”

  1. G. E. Sayfa 119).

****

Yunan İzmir’e çıktığı günün ertesinde yani 16 Mayıs’ta Mustafa Kemal Atatürk de İstanbul’dan, Bandırma vapuru ile Samsun’a hareket etti.

Karadeniz’den başlayan kurtuluş mücadelesi, 9 Eylül 1922’de İzmir’de, 10 Eylül 1922’de Bursa’da sona erdi.

Bu şanlı mücadele olmasaydı, galip gelebilecek Yunan’ın daha neler yapabileceğini bu belgeler kanıtlamıyor mu?

****

Bursa’da İşgal Günlüğü!

Kitaplığımızda, 8 Temmuz 1920 ile 10 Eylül 1922 tarihleri arasında 2 yıl, 2 ay, 2 gün işgal altında kalmış, bu nedenle TBMM’deki kürsünün üzerine kara örtü örtülmüş, Bursa’da yapılanlara ilişkin çok somut bilgiler içeren yayın var.

Bursa valilerinden Hacı Adil Bey zamanında Yunanlıların yaptıklarını incelemek üzere bir komisyon kuruluyor, çalışmalarına başlıyor 1924 yılında çalışmalar tamamlanıyor.

1925 yılında, Vali Kemal Bey zamanında Vilayet Daime Encümen Başkatibi Canip Bey tarafından yayınlanan kitapta, isim isim şehitlerin adları var.

303 sayfa, 91 fotoğraf ve 7 harita ile Bursa, Mudanya, Gemlik, Karacabey, Mustafakemalpaşa, Orhangazi ve Orhaneli kazalarında yapılan Yunan zulmünü anlatan kitap, 2003 yılında Turgay Gündüz tarafından yeniden yayına hazırlandı.

Düşünce Kitapevi tarafından yayınlanan eserin kapağındaki fotoğraf bile “Galip gelen Yunan’ın” neler yapabileceğini gösteriyor.

Fesli Kadir ve izleyicilerine ithaf ediyorum!..

Loading