Türkiye’nin acılı kentlerinin başında gelir Sarıkamış…
Çanakkale, bir şehitler denizidir.
Ancak o kan deryasının üzerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti bir büyük ikramiyedir bu topraklarda yaşayanlar için…
Oysa Sarıkamış öyle mi?
Acıların donup kaldığı, 90 bin yiğit vatan evladının can verdiği topraklardır burası…
Tarih 22 Aralık 1914…
Enver Paşa, içlerinde Yemen’den gelmiş, kara kış koşullarını hiç bilmeyen orduya Sarıkamış’ı kurtarma emri veriyor.
Allah-u Ekber dağlarına sürülen ordu, Ruslar’a değil, general kışa karşı ağır bir yenilgi alıyor.
90 bin Mehmetçik beyaz ateşte kavruluyor, yanıyor.
Ve Türk tarihinin gördüğü en büyük, en kanlı macera, 1915 yılının ocak ayında Sarıkamış’ta donup kalıyor.
Çanakkale’de Mustafa Kemal bir güneş gibi ülkemizin ufkunda doğarken, Sarıkamış’ta koca Osmanlı batıyor, batırılıyor.
Enver Paşa da burada dibe çöküyor!
Birinci Dünya Savaşı henüz başlamışken, Osmanlı ordusu en büyük kaybını, burada veriyor.
Ve büyük şair Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi “Karşımızda vatan namına bir kabristan” ortaya çıkıyor.
Ve biz o büyük kabristanı bir kez daha gördük, duamızı ederek şehitlerimizi yad ettik!
KAFKASLAR’IN DAVOS’U HALİNE GELEN TOPRAKLAR!
Karsa kar, şehirse şehir, dağsa dağ, tarihse tarih…
Şehitlerimizin kanıyla sulanan kar altındaki topraklar şimdi turizm bölgesi…
Uludağ’da kar duasına çıkılırken, Sarıkamış’ta olsa olsa sadece şehitler için eller Allah’a açılabilir.
Dua da şöyle olabilir, geçmişte şehitler için günümüzde ise verdiği nimetler için şükürler olsun!
Sarıkamış’a gidenler en çok şehitleri görecek, sonra karı, bir de sarı çam ağaçlarını…
Uzun kayak pistlerinin kenarını süslemek için sanki yaratılmışlar…
Beyaz tuvalin üzerine usta ressamın çizgileri gibi pürüzsüz, rüzgâra, fırtınaya direnen upuzun ağaçlar…
Kars, dans eden kar diyarı ise Sarıkamış bunun zirvesidir.
Kentlerin ağır yükünden kurtulmak isteyenlerin sığınağıdır dağlar…
DÖRT MEVSİM GÜZEL MEMLEKETİM!
Bir grup gazeteci arkadaşla gerçekleştirdiğimiz Kars, Ardahan, Iğdır gezisinin ilk yazısını pazar günü yayınlamıştım.
Bugün size Sarıkamış’ı anlatmaya çalıştım.
Atalarımızın kanı pahasına vatan yaptıkları bu toprakları hiç olmazsa gezelim, görelim, oralardan ilgimizi eksik etmeyelim.
Sınır boylarında nöbet tutan insanlarımıza destek verelim.
Unutmayalım, Prag’da, Viyana’da, Paris’te tatil yapmak yerine serhat şehirlerimize gitmek de bir tür vatan görevidir.
