Ana Sayfa Yüksel Baysal - Serbest Yazılar Dans eden karlar diyarı Kars!

Dans eden karlar diyarı Kars!

  • Yüksel BAYSAL
    27 Mart 2016 Pazar

Türkçe’nin güzelliğidir midir yoksa bir ironik durum mudur, kar ile Kars’ın sadece tek bir harfle ayrılması…

Sözcük kökeni olarak bir ilgileri olmasa da, doğanın coğrafya ile buluşmasının en güzel örneğidir karın anavatanı Kars…

Bu iki büyük zenginlik, olağanüstü bir tesadüfle buluşmuş bu güzel otantik şehrin yaşam biçimine yön vermiştir.

Bu şehir karla yatmış, karla kalkmış, karın güzelliğini şiirlere, romanlara, öykülere aktarmıştır.

Orhan Pamuk boşuna “Kar” romanını Kars’ta yazmamıştır!

Kars’ı bir kadına benzetirsek, “Cami yıkılmış ama mihrap yerinde” denilebilir.

Ülkenin hangi kentine gitseniz bir Karslı’ya rastlayabilirsiniz…

Toprağın kovduğu insanlardır bunlar…

“Burası size yetmiyor, zaten karla kaplı çoğu zaman her yanım” diyerek göçle göndermiştir bağrında yaşayan Karslıları…

Belki bu yüzden kent öksüz ve yalnız kalmış bir ihtiyar gibi görünüyor kış dönemlerinde…

Oysa sadece coğrafyanın ve doğanın değil, tarihin de bütün güzelliklerini cömertçe sergilediği yerdir Kars…

Özellikle kent merkezi geçmişin hikayelerini bugüne taşıyan binalarıyla bir tarih sergisi gibidir.

Eski sokaklar sizi 100 yıl öncesine götürür.

Beş metre genişliğindeki kaldırımların kenarlarını süsleyen Ruslardan kalmış binalar, kentin kimliğine öylesine bir damga vurmuş ki, silmeye kalksanız Kars’ı yerle bir etmeniz gerekir!

Geniş caddeler, ip gibi dizilmiş sokaklarla Kars, taşın da ruhu olabileceğinin kanıtlandığı yerdir adeta…

Öyle bir ruh ki, insan sıcaklığıyla buluştuğunda büyülü bir prensese dönüşebiliyor.

Belki de 40 yıllık Rus işgalinin bir diyetidir bu güzelliğin bize miras kalması…

Tam bu noktada sormak isterim size?

Kesme bazalt taşlarından yapılmış 175 mimari yapıyı görmek için bile bu kente gitmeye değmez mi?

Öylesine etkileyici bir yapılar bütünü ki, Emniyet Müdürlüğü’nü bile büyük bir hayranlıkla izleyebilirsiniz.

ANİ HARABELERİ DEĞİL, BİR BÜYÜK ANTİK KENT!

Kars’a gelince Ardahan’ı, Ardahan’a varınca Iğdır’ı görmeden gitmeyin!

Üç güzel kardeş kenttir buraları…

Birlikte biz Türkiye’yiz deniliyordu ya, birlikte bunlar Serhat şehri…

Ancak bu kentlerde göreceğinizin daha fazlasını Ani Antik Kenti’nde görebilirsiniz!

Bazıları buraya Ani Harabeleri diyor!

Oysa o gerçek bir antik kent…

Hani derler ya ülkemiz bir açık hava müzesi…

Bir yanı Ermenistan, öbür yanı Türkiye!

Karşıda Ermeni gözcü kuleleri, bizim tarafta büyük tarihi miras…

Kervansaray, kilise, kale, cami, hamam, duvarlar, yollar, geçmişte uygarlık ne yarattıysa hepsi burada önünüzde bir sıra gibi diziliyor.

Zaman tünelinde yolculuk yapmak istiyorsanız işte tam yeri burası!

Aşağıda Arpaçay, suyun üzerinde, Çin’den gelip İngiltere’ye uzanan İpek Yolu Köprüsü…

İki katlı köprü yapmış bin yıl önce burada yaşayanlar…

Bir katından askerler ve yayalar geçmiş, altından kervansaraylar…

1072’de Selçuklular Anadolu’daki ilk camiyi de burada yapmışlar.

Müslümanlığın Anadolu’ya ilk adımı atması da diyebiliriz Manuçehr Camii için…

Dimdik ayakta kalmış surlarıyla, içinde onlarca yapısıyla Ani Antik Kenti, Anadolu’nun doğudan giriş kapısı…

Siz batıdan gidin ve mutlaka burayı görün!

DÖRT MEVSİM GÜZEL MEMLEKETİM!

Bir süre önce Bursa Kars-Ardahan-Iğdır Federasyonu’nun daveti, 2023 Prodüksiyon Ömer Aydoğdu’nun organizasyonu ile bir grup arkadaş bu üç güzel kenti gezme olanağı bulduk.

Gazeteciler Necati Kartal, Tayfun Çavuşoğlu, Adnan Baştopçu, Aykut Güngör, İlker Başbuğa, Federasyon Başkanı Sabri Akgün, eski başkan Recep Çohan, Kars-Ardahan-Iğdır Federasyonu yönetim kurulu üyesi Nukrettin Yıldıztekin’den oluşan çekirdek ekibimiz, soğuk kış şartlarına rağmen üç günlük zorlu bir yolculuk yaptı.

Karşımızda çökmüş, bitmiş, kendi içine kapanmış kentler beklerken, çok farklı bir tabloyla karşılaştık.

Sınır nöbeti tutan Kars, Ardahan, Iğdır insanı, başka kentlere kan vermesine rağmen dimdik ayakta duruyor.

Biz beyaz örtünün altından geçerek gezdik “Serhat Şehirleri!”

Her mevsim başka güzeldir benim ülkem ya, Kars-Ardahan-Iğdır da öyle…

Durun daha size Çıldır Gölü’nü, orada yaşadığımız macerayı ve de Türkiye’nin Davos’u Sarıkamış’ı anlatacağım.

Devamı daha sonra…

Foto Galeri–>

Loading