21. yüzyılın zebanileridir Afganistan’ı kadın cehennemine çeviren Talibanlar…
Onların Türkiye’de aynı menzile yürüyen dostları İsmail Ağa, Menzil ile Hüdapar’dır.
Kadınlara bu dünyada cehennemi yaşatmak için uğraşan da bunlardır.
Ne yazık iktidar bu anlayışa hoşgörü göstermenin ötesinde destek vermektedir.
****
4 Ekim tarihi iki bakımdan çok önemlidir.
Bu tarihte, 1926 yılında Türk Medeni Yasası kabul edildi.
Kadınlar kölelikten yurttaşlığa terfi etti.
Çok eşli evlilik bitti, tek eşliliğe geçildi.
Resmi nikah zorunlu hale getirildi.
Patrikhane’nin din işleri dışındaki yetkileri kaldırıldı (Atatürk İslam’a savaş açtı diyenlere duyrulur).
Kadınlar mahkemede eşit söz hakkı elde etti; iki kadının tanıklığı bir erkeğin tanıklığına bedeldi ki, Atatürk Türkiye’si bunu silip tarihin tozlu sayfalarına gönderdi.
Kadınların meslek edinmesinin önünü açtı. Doktor, avukat olamayan, olsa da işe konulmayan kadınlar iş yaşamının merkezine doğru adım attı.
****
4 Ekim aynı zamanda Dünya Hayvanları Koruma Günüdür.
Atatürk’ün kadınlara tanıdığı hakları kullanarak meslek edinenlerden biri olan Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, beraberinde Genel Sekreter Erol Kaplan ile yönetim organlarında yer alan İlker Bayoğlu ve Şükriye Çelikkollu olduğu halde basın bilgilendirme toplantısı düzenledi.
****
Bilindiği gibi Türkiye, son zamanlarda sokak hayvanlarını, onların yarattığı tehlikeyi konuşuyor.
Her konuda ikiye ayrılan ülkemiz bu konuda da veteriner hekimlerin önerdiği orta yolu bulamadı.
‘Bir kısmı hayvanları itlaf edelim, çoluk çocuğumuz tehdit altında’ derken, buna karşı çıkan hayvanseverler ise neredeyse insandan fazla değer verecekler hayvanlara…
*****
Bursa Veteriner Hekimler Oda Başkanı Melike Baysal, Bursa’da 300 bin sokak hayvanı olduğunun altını çizerken, yerel yönetimlere sorumluluklarını anımsattı.
Baysal, “19 yıl önce çıktı yasa. Belediyeler o zamandan bu yana doğru adımları atmadı. Ötenazi, uyutma diyerek işi yumuşatmaya çalışıyorlar ama bunun adı öldürmedir” dedi.
Ben bir adım öteye götüreyim, bunun adı cinayettir!
Hayvan popülasyonunu önlemek için çaba gösterme, onların yaşam alanlarına müdahale et, her yeri betonlaştır, ağaçları, ormanları yok et, hayvanların çoğalmalarına karşı gerekli adımları atma, sonra da ‘Ben bunları öldüreceğim’ de…
Bu cinayet değil de nedir?
SAYILARLA BURSA’DA VETERİNER HEKİMLER VE KISIRLAŞTIRMA
BVHO Başkanı Melike Baysal, basın bildirisinin sonunda sayılarla Bursa’nın bu konudaki vahim tablosunu ortaya koydu:
“Bursa’da Büyükşehir dahil, 18 belediye var bu 18 belediyenin sadece 6 tanesinde Veteriner İşleri Müdürlüğü var, geri kalan 12 belediyenin 6 tanesinde kısırlaştırmanın yapıldığı barınaklar ve az sayıda da olsa veteriner hekim ve yardımcı personel var, dağ bölgesindeki belediyelerde veteriner hekim bile yok.
Bursa’da yerel yönetimlerde çalışan veteriner hekim sayısı ki bir kısmından taşeron firma aracılığı ile hizmet alındığı için sayılar net değil ancak artı eksi çok fark etmiyor, sayı 50.
Bu 50 veteriner hekimin bir kısmı yönetici, bir kısmı halk sağlığı ve çevre sağlığı birimlerinde çalışıyor, çok az bir kısmı da muhtemelen 30 civarı veteriner hekim kısırlaştırma ve rehabilitasyon birimlerinde çalışıyor.
Kısırlaştırma, genel anestezi altında yapılan, hayvanın sağlıklı olmasının beklendiği, 4-5 günlük post operatif dönemi olan bir süreç, dolayısıyla bir veteriner hekimin bir günde yapacağı kısırlaştırma sayısı normal şartlarda 5’i geçmemeli.
İl Hayvan Koruma Kurulu toplantısında son rakamlar aldık.
2022 yılı aralık ayında, Bursa’daki kısırlaştırma sayısı 8 bin 525 civarında, 2023 yılı eylül ayında 12 bin 836. Aralık ayında da belki 14 bin olacak.“
Bu veriler bize gösteriyor ki Bursa belediyelerinde çalışan veteriner hekim sayılarıyla hayvan popülasyonunu azaltmak mümkün değildir.
GÜRSU BELEDİYESİNDEN CAN DOSTLARA YUVA
Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık ziyaretimize geldiğinde anlattı, ilçenin en güzel yerlerinden birinde hayvan barınağı yaptı.
Yok yok sadece barınak değil, çocukların içinde gezebileceği hayvan yaşam merkezi gibi bir yer ortaya çıktı.
Hem de Ericek yolunda…
Hani şu Katırlı dağlarına doğru tırmanılan yolun oralarda bir yerde…
Hem de ödüllü bir barınak…
Tarım Bakanlığı ile Türk Belediyeler Birliği’nin desteği alınmış…
Başkan Işık her ağzını açtığında “Can dostlar’ diyor ki, ağzından bal damlıyor.
Sadece hayvan dostlarından yakınıyor.
Hani şu büyük büyük konuşup, küçük küçük işler yapanlar var ya, “Onların hiç desteğini alamadık” diyor Başkan Mustafa Işık…
****
Bu yazının dipnotu: Alçakgönüllü tavrı, kamu çıkarlarından ödün vermez tutumu nedeniyle Mustafa Işık’ı beğeniyorum. “Kaçak yapıya izin vermiyoruz. En çok yıkım yapan Kestel Belediyesi ile biziz. Daha temel aşamasında müdahale ediyoruz. Aynı gün Encümen’den karar alıp yıkıyoruz. Göreve geldiğimden bu yana bir karış tarım toprağını imara açmadım” dedi. Bu da bana Hayri Türkyılmaz’ı anımsattı.
