Ana Sayfa Yüksel Baysal - Serbest Yazılar Pişman olmayacaksınız!

Pişman olmayacaksınız!

Sıcak mevsim insanıyım ben, yaz bitince hüzünlenirim.

Her ne kadar şair “Diğerleri mevsim sonbahar sanat!” dese ve doğa o büyülü renklerle bezenmiş olsa da ben yine de ilkbaharın yeşilini, yazın sarı sıcağını severim.

Güneş ışınlarının zayıflaması ve sıcaklıkların azalmasının benim için tek olumlu yanının sonbahar-kış boyunca izleyebileceğim tiyatro oyunları olduğunu düşünürüm.

****

Büyük kentte yaşamanın ayrıcalığı işte, iki gün üst üste iki ayrı tiyatro oyununa gittim.

Okan Bayülgen’in sahnede devleştiği Rıchard ile ülkemizin eğitim markası Çağdaş Eğitim Kooperatifi bünyesinde oluşturulan ÇEKSANAT Görükle Kültür Merkezi’nde sergilenen ‘İlerleme’ oyunu izledim.

****

Rıchard oyunu için öncelikle Bursa halkını kutluyorum. Bir ay önce Genel Sekreter Fehim Ferik’in başarıyla yönettiği Bursa Festivali’ne geldiği halde 2 bin kişi Açık Hava’da çakılıydı.

Daha çok Okan Bayülgen hayranları vardı ama tiyatro uzmanı Uğur Ozan Özen’in söylediği gibi ‘Bursa’da bir orta sınıf oluştu ve onlar bu tür etkinliklere ilçelerden bile gelip katılıyorlar.’

****

Birkaç eleştirim var oyunla ilgili…

Uyarlayan, yazan, yöneten Okan Bayülgen güncel sorunlara da gönderme yapan bir oyun sahneye koydu ama anlaşılması çok zor. Shakespeare’den, 1500’lü yılların İngiltere’sinden kalkarak günümüze (2012) gelen, sembollerle anlatımların olduğu oyunda İngiltere’deki yer adlarını akılda tutmak bile başlı başına sorun…

Tam bu noktada Politikyol internet sitesinde konuyu analiz eden Yalın Alpay’dan uzun bir alıntı yapacağım:

Richard, her ne kadar Shakespeare’in III. Richard yapıtını merkezine alıyor görünse de bu oyun Shakespeare’in kurmaca III. Richard’ı ya da tarihteki gerçek III. Richard üzerine bir oyun değil. Bu oyun günümüzden bir insanın, belli bir döneminin anlatısı: Kendisine Richard Hell diyen bir muğlak kimliğin, III. Richard oynamak için kolları sıvamış bir minik Londra tiyatrosunda, kendisini insanlığın geri kalanından üstün bir kimlik olarak inşa etmeye çalışan bir karakterin neler yaptığını bir polis soruşturması aracılığıyla söken bir metin.

Richard’lar (Richard Hell ve III. Richard) arası bir ilişki olarak inşa edilen metinde, gerilim ve gizem aynı anda açığa çıkıyor. Minik Londra tiyatrosu oyuncularının sahneye koymak için sürekli prova ettikleri III. Richard oyunu zamansal olarak sürekli ileriye doğru akarken polis tarafından bir seri katil olmakla itham edilen Richard Hell’in tiyatroyu nasıl ele geçirdiği geçmişe doğru gidilerek çözülüyor. Böylece izleyiciler III. Richard’ı takip ederken, geleceğin belirsizliklerine atılıp gerilirken, Richard Hell’i takip ettiklerinde geçmişin gizemlerine atılıp merakla doluyorlar.

Oyun izleyici için altın tepside sunulmuş bir basitlikte değil. Zamanların birisinin ileriye, birisinin geriye doğru akması, Richard oyununu oynayan oyuncuların, oyunun içinde başka bir oyunu (III. Richard) da oynuyor olmaları, hangi karakterin ne zaman Richard’ın, ne zaman III. Richard’ın metinlerini canlandırdıklarını kavramak izleyiciden aktif bir katılım istiyor. Yine oyun içerisinde bazı oyuncuların provalar sırasında rol değiştirmeleri izleyicinin oyunu zinde bir zihinle takibini gerekli kılıyor.”

****

Çok zordu takip etmek…

Üçüncü sırada oturduğum halde duyma sorunum oldu, oyunun içinde çalan müzik diyalogların canına okudu.

Kapalı alanda oynanması gereken bir oyundu kesinlikle…

Evet, Okan Bayülgen çok iyiydi, Nazi üniformalı oyuncu da mükemmeldi ama geri kalan acemiler ordusuydu.

****

Karşılaştırma doğru mu bilmiyorum ama ÇEKSANAT’ta oynayanlar Rıchard’da oynayanlardan çok daha iyiydi.

Savaşın acımasızlığını konu alan ‘İlerleme’ oyununu Yunus Emre Bozdoğan sahneye koydu.

Hepsi çok iyiydi ama tiyatronun Sanat Yönetmeni İzzet Boğa müthiş oynadı.

****

Açık Hava’da hiç tanıdığa rast gelmedim.

Ancak Görükle girişinde bulunan ÇEKSANAT’ta oyundan önce yapılan kokteylde pek çok dost, arkadaş, tandık vardı.

Gazetecilerin ilgisi de iyiydi.

****

ÇEKSANAT Müdürü Hacer Akbaba’nın davetiyle izlediğim bu oyunla ilgili bilgi almak isterseniz, 0530 667 24 12’yi arayıp, rezervasyon da yaptırabilirsiniz.

Gidin, izleyin, kesinlikle pişman olmayacaksınız.

Sadece savaşlara yeterince yüksek sesle karşı çıkamadığınız için vicdan azabı duyabilirsiniz; o kadar!

NASIL SEVMEYEYİM BOZBEY’İ?

Öncelikle Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’e teşekkür ediyorum. Evsiz, yurtsuz kalan Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne Karaman’da yer verdiği için…

O binayı yapan, o ufku ortaya koyan Mustafa Bozbey’e de bin teşekkür…

Cıvıl cıvıl, her yanda bir faaliyet, dernekler, orada çalışanlar, toplantılar…

****

İki günümü ÇGD’nin yeni sığınağı Karaman Dernekler Yerleşkesi’nde geçirdim.

Karşı komşumuz Anadolu Otizm Federasyonundan geldiler, çay-kahve ikram ettiler.

Bu federasyonu ziyarete, her daim, bu oluşumu destekleyen AK Parti 20. Dönem Muş Milletvekili Nedim İlci geldi; yanında MUŞSİAD Başkanı Ayhan Durgun ve iş insanı Mutlu Eroğlu vardı.

Değerli dostum, Prof. Dr. Abdullah Işıklar’la birlikte buluşmaya biz de katıldık.

Federasyondan Mümine Feralar, Diler Çeçin ve otizmli oğlu Yusuf Çeçin, Hilal Aydın kısa bir toplantı yapıldı. Federasyonun, konfederasyon olması için yapılan çalışmalarla, TBMM’de Mart 2020’de ortaya çıkan Araştırma Raporu’nda yer alan önlemlerin alınması için yapılması gerekenler konuşuldu.

Loading