Ana Sayfa Yüksel Baysal - Serbest Yazılar Size Erzurum’u anlatabilir miyim?

Size Erzurum’u anlatabilir miyim?

Hafta sonu Erzurum’daydım.

Sosyal medyada fotoğraf paylaştıktan sonra ‘Ne işin vardı orada?’ diye soranlar oldu.

Ülkemin en önemli şehirlerinden birine değil de Mars’a gitmişim muamelesi yaptılar.

‘Gezeceksen Kars’a git, Mardin’e git, tatil yapacaksan Antalya’yı Muğla’yı tercih et’ der gibilerdi.

****

Döndüğümde ‘İyi ki gitmişim Erzurum’a’ dedim.

Çifte Minareli Medrese’yi gördüm, Selçuklu döneminden kalan bu muhteşem sanat eserini hem gece hem gündüz bir tablo gibi seyrettim; önünde fotoğraflar çektirdim.

Çifte Minareli Medrese gece karanlığında renk ve ışık deseniyle dünyanın yedi harikasından biri gibi görünürken, gündüz, türbe gibi ziyaret edilen, önünde yeni evlilerin en güzel, en anlamlı gününün fotoğraflarının çekildiği mekan şekline bürünüyordu.

****

Erzurum kalesini gezdim, saat kulesine çıkıp, yukarıdan bu aziz şehre baktım.

İklim koşullarına rağmen yurt tuttuğu toprakları bırakmayan insanları gözlemledim.

Her şeye rağmen Nazım Hikmet gibi ‘Yaşamak ne güzel şey be kardeşim dedim, yaşamak ne güzel şey’ dizesini okudum ve bu şehirde kalanlara bin selam gönderdim.

****

Rus işgaline direnen Aziziye Tabyası sonbahar renklerinin egemen olduğu ovanın tepesinde ‘Buradayım’ der gibi duruyordu.

Tortum, Uzundere (Özellikle şelale muhteşemdi) Yusufeli’nin geçit vermez dağlarının arasındaki ıssız, çorak topraklarda yaşayan insanımızı düşündüm.

Akşam erken karardığı için geceye kaldığımızdan tek tük ışıklar yanıyordu yol boyunca…

Çoban ateşiydi onlar.

Birlikte yolculuk yaptığım Ömer Aydoğdu, Suat Sonsaat ile Önder Gökmen’e de söyledim:

 “Anadolu’nun bekçileri bu insanlar. Bizim adımıza bu toprakları koruyorlar. Devlet olarak, millet olarak teşekkür etmemiz lazım kendilerine!”

****

Erzurum’un en önemli markalarından biri Erzurumspor öbürü Atatürk Üniversitesi…

Özellikle Atatürk Üniversitesi çok şey katmış kente…

Tutucu, yobaz görüntüsü gitmiş, modern, çağı yakalamaya çalışan, sakin ve düzenli bir şehir ön plana çıkmaya başlamış…

Gece restoranlar dolu, kızlı erkekli yemek yiyorlar, sokaklarda göbeği açık, mini etekli genç kızlar dolaşıyor korkusuzca…

****

Diyebilirim ki şehrin en güzel yeri yine de Erzurum kalesinin bulunduğu alan…

Kalenin bedenlerindeki evlerin yıkılması Erzurum’u adeta bir açık hava sergisine dönüştürmüş…

Geçmişin zaman tünelinde geziyor gibi oluyorsunuz.

Meydanın en güzel yerindeki restore edilmiş tarihi binada Doğan Hattaoğlu’nun Erzurum’un her ayrıntısını mükemmel bir şekilde işlediği maketlerin bulunduğu binayı gezdik, önünde video çektik.

Ömer Aydoğdu yapanlara teşekkür ederken, ben de “Eyy Erzurumlular şehrinize sahip çıkın. Her yıl mutlaka zamanınızın bir bölümünü burada geçirin. Bak Rizeliler, Trabzonlular, Karadenizliler dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar şehirlerini yalnız bırakmıyorlar, siz de öyle yapın. Yaz dönemi öğrenciler gidiyor, şehir boşalıyor, siz öğrencilerin yerini alın, hiç olmazsa orada iş yapan esnafı sevindirin” dedim.

****

Doğu Ekspresi ile Kars’a gidenlere öneririm, Erzurum’u da planınıza dahil edin!

Pişman olmayacaksınız!

İN THE GARDEN

Erzurum deyince akla Palandöken geliyor değil mi?

Artık bu algıyı değiştirmenin zamana gelmedi mi?

Erzurum neden bir Afyon gibi, Kütahya gibi termal merkezi olmasın?

Palandöken dağlarının eteklerinde Ilıca’nın altı sıcak su kaynıyor.

https://www.instagram.com/reel/CysVRo8IimS/embed/captioned/?cr=1&v=14&wp=500&rd=https%3A%2F%2Fenbursa.com&rp=%2Fsize-erzurumu-anlatabilir-miyim.html#%7B%22ci%22%3A0%2C%22os%22%3A951.9000000953674%7D

****

Hemen soracaksınız, iyi de tesis var mı?

Evet size bizim de kaldığımız harika bir tesisten söz edeceğim.

Şehre büyük değer katan İn the Garden, Erzurum’a 15 kilometre mesafede bulunan Ilıca’da harika bir kaplıca tesisi…

Bunca yer gördüm, Afyon ve Kütahya’dakiler dahil bunun kadar güzelini görmedim.

Bütün ayrıntılar düşünülmüş, her şey nakış gibi işlenmiş…

Loading