Ana Sayfa Yüksel Baysal - Serbest Yazılar ‘Keşke Hatay Fransızların elinde kalsaydı!’

‘Keşke Hatay Fransızların elinde kalsaydı!’

Yobazlığın 21. Yüzyılda vücut bulmuş hali Halil Konakçı’nın “Keşke Hatay Fransızların elinde kalsaydı” anlamına gelen sözleri aslında Saray’ın Siyasal İslamcı zihniyetini temsil ediyor.

Çünkü Saray’ın bir sözcüsü destek açıklaması yaptı.

Anlayacağınız Halil Konakçı gerçekten yalnız değildir!

Tıpkı Fesli Kadir gibi Saray’ın sofrasında oturmaktadır.

****

Hep söylerim, bunları adları ve soyadları yalan…

Konakçı Hatay’ın Türk topraklarına katılmasından sonra ezanın yasaklandığını iddia etti.

Yalan değil kuyruklu yalan değil mi?

Ortada bir yasak olmadığı gibi minarelerden gümbür gümbür Türkçe ezan okunmaya devam ediyordu.

Ne yani namaza Türkçe davet edilemiyor mu? Yüce Allah sadece Arapça mı biliyor?

*****

Türkiye’de kaç örneği var bilmiyorum ama Atatürk de kiliseyi cami yapmıştı” yazım üzerine mesaj atan dostlarım Bursa Demirtaş’ta, Mudanya’nın bazı köylerinde (Ben ibadethanelere dokunmayı doğru bulmamakla birlikte dönemin koşulları zorunlu kılıyordu) kiliselerin camiye çevrildiğini söylediler.

Anadolu’nun pek çok yerinde benzer örnekler var. Bunlar o dönemki tek parti CHP’sinin, Atatürk’ün izni olmadan yapılabilir miydi?

*****

Fransızların o bölgede Ermenilerle birlikte yaptığı zulümleri tarih kitapları yazdı. Sadece Antep’te 7000 şehit verdik

Sütçü İmam boşuna mı Fransız’a kurşun sıktı?

Halil Konakçı’nın manevi dedeleri Milli Kurtuluş Savaşı’na karşı Anzavur çetelerinin yanında saf tutarken, Çapanoğlu ile birlikte Türk ordusunu arkadan vurmaya çalışırken, Şanlıurfa’da Maraş’ta, Antep’te Müslüman Türk insanı Fransızlar vuruşmuyor muydu?

****

Hatay meselesine gelirsek…

Fransızlar Ankara anlaşmasına rağmen Misak-i Milli sınırları içinde olan Hatay’ı vermemek için olmadık zulümler yaptılar.

Ancak karşılarında bir deha vardı.

İkinci Dünya Savaşı’nın kıvılcımlarının çaktığı bir dönemde Alman tehlikesine karşı yeni cephe açmak istemeyen Fransa Atatürk’ün sert direnişine karşı koyamadı.

****

Hatay’ın Türkiye’ye katılmasının arka planında ilginç bir hikaye var.

Bursa Yıldırım’da doğan (Ne yazık ki Mollaarap civarında bir iz bile yok ondan) Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in olayla ilgili 24 saatlik gözaltı hikayesini Armağan Bice, Türkiye’nin en büyük sosyal medya gruplarından biri Eski Bursalılar Burada grubunda paylaştı:

“Yıl 1937… Atatürk Bursa’da evlat edindiği Sabiha Gökçen’i bir akşam yanına çağırır üniformasını giymesini, tabancasını kuşanmasını ister. Birazdan Ulus’taki ünlü Karpiç Restorana geçileceğini burada Türk ve Fransız heyet arasında Hatay meselesinin görüşüldüğünü son konuşmacı kürsüden indikten sonra Sabiha Gökçen’in salona geçmesini ‘Siz diplomatlar bu işi ağırdan alıyorsunuz. Biz Türk gençliği olarak bu işi hızlandırmasını biliriz’ diyerek tabancasına davranmasını ve havaya ateş açmasını ister. Ankara’daki Karpiç Restoranı’na geçilir. Salondaki son konuşmacı da kürsüden iner inmez ortaya atılan Sabiha Gökçen Atatürk’ün tembih ettiği cümleleri birer birer kurar ve silahına davranıp havaya 3 el ateş açar.

O sırada salonda bulunan Fransız heyet şaşkına döner. Polisler içeriye girer, gözaltına alınırlar ve Gökçen mahkemeye çıkartılır. 24 saat hapis cezası verilir.

Bu olayla birlikte Fransız heyet Türk Milletinin Hatay konusundaki ciddiyetini bir kez daha ne bir şekilde anlar.”

****

Aslında bu olayı yıllar önce “Atatürk’le Bir Ömür” adlı yapıtta okumuştum.

Sabiha Gökçen’in anılarını gazeteci Oktay Verel kaleme almıştı.

Bu arada belirteyim ki, bu yapıt gerçekten benim başucu kitaplarımdan biri…

Eğer elinizde yoksa ve de 1920’li yılların Bursa’sının havasını solumak istiyorsanız, Altın Yayınları’ndan çıkan ve 40 liradan satılan bu kitabı mutlaka edinin, okuyun!

MUDANYA KİTAP FUARI BAŞLIYOOOORRRRR!

Artık geleneksel hale geldi. Türk siyasetinin ve edebiyatının nabzı bir hafta boyunca Mudanya’da, Mudanya Kitap Fuarı’nda atacak.

Şair Ahmet Telli’den Tunceli’nin komünist belediye başkanı Fatih Maçoğlu’na, Murat Karayalçın’dan Ayşe Kulin’e, Timur Soykan’dan Emre Kongar’a kimler yok ki?

***

Bu etkinlikler, 19 Ağustos Cumartesi günü saat 19.00’da “100 Yılında Cumhuriyeti Sonsuza Taşımak” paneliyle başlayacak. Uğur Mumcu Vakfı kurucusu Güldal Mumcu ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’ın konuşmacı olacağı paneli Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı-Gazeteci sıfatıyla Yüksel Baysal yönetecek.

Panelin üçüncü konuşmacısı Barış Pehlivan ne yazık ki Silivri’de olduğu için konuşmacı olamayacak.

Sanırım Bursa’dan güçlü bir ses Barış Pehlivan için haykıracak.

Loading