Ana Sayfa Yüksel Baysal - Serbest Yazılar Asrın felaketi mi, asrın fiyaskosu mu?

Asrın felaketi mi, asrın fiyaskosu mu?

Bilim insanlarını dinleyince 6 Şubat 2023 depreminin asrın felaketi olduğu şeklindeki kanaatim güçlendi.

Elbette bu durum 21 yıllık AKP iktidarının “Burası eski Türkiye değil, depreme son derece hazırlıklıyız, kimse ‘Devlet nerede?’ diye sormayacak” sözlerini anımsatmamızı engelleyemez!

‘Bin yılın felaketi’ milyonlarca yurttaşın yaşadığı çaresizliğin bahanesi olarak sunulamaz; dahası asrın sorumsuzluğunu, asrın beceriksizliğini örtemez

****

Cuma sabahı önce, Bursa Teknik Üniversitesi’nde bilim insanlarının sunumuna katıldım.

BTÜ’nün yeni rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, üniversiteye mensup Prof. Dr. Sinan Uyanık, Doç. Dr. Eyübhan Avcı ve Dr. Sedef Kocakaplan’la birlikte deprem bölgesindeki izlenimlerini, TÜBİTAK projesi kapsamında gerçekleştirdikleri bilimsel çalışmanın bazı sonuçlarını paylaştılar.

Aynı günün akşamı, Başkan Hasan Tuğcu’nun ev sahipliğinde İTÜ Evi’nde gerçekleştirdiğimiz Demokrasi ve Uzlaşma Grup toplantısında Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Tosun’un mükemmel sunumunun yanı sıra Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Livaoğlu’nun yanıtlarını not ettim.

****

Yazının girişinde sözünü ettiğim asrın felaketi sözlerinin bilimsel dayanaklarını şöyle açıkladı bilim insanları…

1999 Marmara depremi 45 saniye sürdü, 6 Şubat depremi 115 saniye…

Depremin yıkıcılığını arttıran yüzey yakınlığı Marmara depreminde 17 kilometre, Kahramanmaraş merkezli depremde ise 8.6 kilometre…

Marmara depreminin büyüklüğü 7.4, 6 Şubat depreminin büyüklüğü 7.7…

Bilim insanları son 2 bin yılda karada gerçekleşmiş en büyük depremlerden biri olarak nitelediler Kahramanmaraş’ı…

***

Toplantılarda pek çok ayrıntı anlatıldı. Haber sayfalarımızda ayrıntılarını okuyabilirsiniz.

Bursa Teknik Üniversitesi’ndeki toplantıda Prof. Dr. Beyhan Bayhan Bursa’daki deprem riskini tarihsel süreç bağlamında anlatırken, Demokrasi Grubu buluşmasında Mudanya Üniversitesi Rektörü Hasan Tosun, deprem bölgesinin fay hatlarını ayrıntılı bir şekilde haritalarla önümüze serdi.

Prof. Dr. Tosun, 6 Şubat depreminin ülkenin sırtına 70-80 milyar dolar daha ek bir yük getirdiğine dikkat çekti.

****

Deneyimi acılarla öğrenemediğimiz bir coğrafyada yaşıyoruz.

Her defasında ‘milat’ ilan ediyoruz ama gereğini bir türlü yapmıyoruz.

Başta yöneticilerimiz olmak üzere herkes sorumluğunu bir başkasına atıyor.

Sonuç, depremde enkaz altında kalıyoruz, sel felaketinde boğuluyoruz, yangınlarda yaşam kaynaklarımızı yok ediyoruz.

HANGİ KONULARDA YANLIŞLAR YAPILDI? NELER YAPILMALI?

Felaket ne kadar büyük olursa olsun, ders almamız gereken noktalar var.

1-Deprem bölgesine ulaşmakta geç kalındı. Evet hava koşullarının olumsuz etkisi çok oldu. Ancak bundan sonra en kötü senaryoya göre hazırlık yapmak zorunluluğu var.

2-Enkazlara müdahalelerin kimler tarafından yapılacağı planlanmadı. Koordinasyon için kurulan AFAD doğal olarak bu görevi yapamadı, koordine de edemedi. Deprem için ayrı birimler oluşturmak şart oldu. Çadır, konteynır kuracak bir özel birim… Arama kurtarma için ayrı birim. Yemek, diğer gereksinimler için ayrı birim…AFAD’ın bünyesinde ayrı kuruluşlar olabilir diye düşünüyorum.

3-Emir komuta zinciri içinde çalışan asker sahaya erken sürülseydi, binlerce can kurtulabilirdi. Burada söz edilen 3-5 bin asker değil, on binlerce askerdir. Ne yazık ki Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sayısı AKP iktidarı döneminde en aza indirildiği için müdahale için emir verilse de elde yeterince asker yoktu. Asker sayısını yeniden arttırılmalı ve her birimde istihkam birlikleri kurulmalıdır.

4-Arama kurtarma konusunda son derece deneyimli olan madenciler devreye geç sokuldu. Madencilerin olay yerine ulaşması için şimdiden özel bir çalışma yapılmalıdır.

5-Dünyanın dört bir yanına yardım götüren Kızılay yetersiz kaldı. Hiç götürmedi demek haksızlık ama çadır sorununu çözemedi. Demek ki en az 5 milyon çadır Kızılay’ın elinde olmalıdır.

6-Başta İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri olmak üzere yerel yönetimlerle işbirliğine gidilmedi. Oysa bu belediyeler küçük devlet gibi çok geniş olanaklara sahipler. Nitekim yaraların sarılmasında İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya büyükşehir belediyelerinin katkısı oldu. O belediyeler de kendi bünyelerinde özel bir arama-kurtarma-yardım ekibi kurmalı… Felaket anında devletin ilgili birimleriyle bağlantıları hemen sağlanmalıdır.

7- Devleti yönetenler her sabah işe başladığında birinci maddeleri deprem olmalıdır. Başta İstanbul, İzmir ve Bursa olmak üzere en kötü senaryoya karşı hazırlıklı olunmalıdır.

BURSAMHP Bursa: “Bursa halkının emrindeyiz”

BURSA‘En büyük park projesinin’ açılışı o ilçede yapıldı

Loading