Annemi Rize’ye göndermek üzere Sabiha Gökçen’den uçağa koyduk, dönüşte Gemlik’e, eskimeyen dostum CHP İlçe Başkanı Şükrü Aksu’ya uğradık.
Üç dönem CHP Kestel ilçe başkanlığı yaptıktan sonra Gemlik’e taşınan, orada da demokrasi nöbeti tutmak zorunda bırakılan Şükrü Aksu’yla seçim sonuçlarını değerlendirdik.
*****
İkinci tura ilişkin, “Biz Gemlik’in namusunu kurtardık, az bir oy farkıyla da olsa Kemal Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan’dan fazla oy aldı” dedi.
Birinci turda 37 bin 581 oy alan Kemal Kılıçdaroğlu ikinci turda oyunu 40 bin 87’e yükseltti.
Buna karşılık birinci turda 38 bin 109 oy alarak seçimi ilk sırada bitiren Tayyip Erdoğan, ikinci turda 38 bin 969 oy alarak yarışı ikinci sırada bitirmiş oldu.
****
Sanırım bu durumu hazmedemeyen bazı AK Partililer, Gemlik’te çok çirkin bir olaya imza attılar.
Onu da İYİ Partili Belediye Meclis Üyesi Sedat Akkuş’tan dinleyelim:
“Bakacağın yüze tükürme, Tükürdüğün yüze bakma…
Gemlik’te yüzde 51 Oy oranı ile 40 bini aşkın seçmenin tercihi olmuş Ana muhalefetin genel başkanına ölmüş muamelesi yapıp ‘Ruhuna el Fatiha’ diyerek helva dağıtmak neresinden bakarsanız bakın siyaset bilmezliktir, terbiyesizliktir…
Bunu haber yaptırma cüreti için ise söyleyecek söz bulamıyorum. Siyasi kutuplaşmanın ne denli derinleştiğini bu gençlerin sevinçlerini paylaşma biçimlerinde görebilirsiniz.
Seçim süreci boyunca muhalefeti sürekli terörist ilan eden bir zihniyetin meyveleri bulardır. Kazanmak uğruna, aklınıza gelen her türlü karalamayı, aşağılamayı, hakareti yaparak dini ve milli duyguları seçime alet ederseniz gençler de sizleri örnek alır ve bir kere daha Gemlik, adına hiç yakışmayan bir olayla gündeme gelir.
Şimdi başlığa dönmek istiyorum ‘Bakacağın yüze tükürme, tükürdüğün yüze bakma’ demiş atalarımız 10 ay sonra yerel seçim var, her parti kendi adayını kazandırmak için sahada olacak. Çok merak ediyorum seçim süreci boyunca atmadık iftira, söylenmedik yalan bırakmadığınız, tabiri caizse yüzüne tükürdüğünüz yüzde 51’in oyunu ne yüzle isteyeceksiniz. Dün dağıttığınız helvalar gün gelir sizleri tırmalar.”
****
Evet, Gemlik’te arkalarına iktidarın gücünü alan bazı kendini bilmezler, Kemal Kılıçdaroğlu’nun helvasını dağıttı; iktidar partisinin il ve ilçe yöneticileri de bu durumu seyretti.
Kendilerinin çekip sosyal medyaya yükledikleri görüntülerde birisi de “El Fatiha” diye bağırıyordu.
****
Bu yazının dipnotu: Seçim sonucunu hazmedemeyenlerden biri de sanırım İlçe Seçim Kurulu hemşerim Hamdi Ulusoy’du. AK Parti’de siyaset yaptıktan hakim olarak atandığı öne sürülen Ulusoy, Orhan Sarıbal’ın vekilliğinin düşmesi için bütün sandıklarda itirazları kabul etme doğrultusunda karar verdi. Neyse ki Yüksek Seçim Kurulu bu kararı engelledi.
(Ziyaretimiz sırasında Gemlik Belediye Başkan Yardımıcısı Zeynep Serintürk, CHP İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Deniz Gül, Bursaspor eski kalecilerinden Eser Kardeşler ile lise öğrencisi bir genç partiye üye olmaya gelmişti.)
CHP MİTİNGİ AMACINA ULAŞTI MI?
Bu yazıyı 24 Mayıs 2022 tarihinde, seçimden bir yıl önce yazmıştım.
Hatırlanacaktır, o tarihte CHP Bursa’da miting yapacaktı. O sırada Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adaletsiz yargısının aldığı kararla Canan Kaftancıoğlu’na siyaset yasağı getirildi.
Kemal Kılıçdaroğlu da durumu protesto etmek için mitingi İstanbul’a aldı ama o gösteriden başka bir sonuç çıktı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk gayrı resmi adaylık açıklamasının yapıldığı o gösteriden sonra aşağıdaki satırları kaleme almıştım.
Birlikte okuyalım mı?
****
“İstanbul’a giden yüz binlerce dostumuza saygısızlık olmayacaksa CHP mitingini beğenmedim.
Hayır coşku iyiydi.
Katılım üst düzeydeydi ama toplantının akışı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşması iyi değildi, hatta kötüydü.
****
Önce şunu sormak isterim, bu miting niçin Bursa’dan İstanbul’a alındı?
İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis ve siyaset yasağı nedeniyle değil miydi?
Peki Canan Kaftancıoğlu o mitingde kürsüye çıkıp konuştu mu?
Hayır, sadece selamladı.
Milletin kendisinin kürsüye çıkması doğru oldu ama Kemal Kılıçdaroğlu’ndan önce Canan Kaftancıoğlu’na söz verilemez miydi?
****
Kemal Kılıçdaroğlu çok iyi bir konuşmacı değil kuşkusuz ama TBMM kürsü konuşmalarında daha iyi performans gösterdiğine tanık olmuştuk.
Neden burada kağıttan okudu?
Pek çok dostumuz içeriğinden bağımsız olarak ‘Ne o müsamere çocuğu gibi kağıttan okudu’ değerlendirmesinde bulundu.
Niçin onca insanın önünde bilinen şeyleri daha rahat üslubuyla konuşmadı?
****
Bir de Atatürk fotoğrafı meselesi var!
Evet alanın pek çok yerinde Mustafa Kemal Atatürk fotoğrafları vardı ama kürsüde, platformda bu partinin ebedi ve ezeli genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük posteri olmalıydı.
Sadece Kılıçdaroğlu fotoğrafı pek çok kişiyi tatmin etmedi.
****
Gelelim kalabalıklara…
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce mitinginde milyonlar vardı, sonuç alınamadı.
Tam tersi bir duygu yansıdı, CHP geliyor korkusuyla AKP tabanı, muhafazakar-dindar insanlar bloklaştı, sandığa koştu.
Diyeceğim o ki, kalabalıkların toplanmasından sonuç alınamaz; ancak derinden ve örgütlü bir çalışmayla iktidar olunur.
****
Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının bir heyecan yaratmadığı ortada…
Bana göre belediyecilik konusunda fark yaratan ve başarılı olan Ekrem İmamoğlu- İstanbul Belediyesi feda edilmeyeceğine göre Mansur Yavaş’ın adaylığı üzerinden parlamenter sisteme yeniden dönülebilir.
Yüzde 60 oy alması muhtemel bir aday yerine az bir farkla kazanacak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı risk olmaz mı?
Hatta kazanamazsa bu Kemal Kılıçdaroğlu’na bile haksızlık olmaz mı?”
