Ana Sayfa Yüksel Baysal - Serbest Yazılar Bursa anayasasını 248 kez deldiler!

Bursa anayasasını 248 kez deldiler!

Her daim söyledim, söylemeye devam edeceğim; Bursa’nın vicdanı akademik odalardır.

Kendilerine delikli kuruş çıkar sağlamadan, imar oyunlarıyla kent toprakları üzerinde spekülasyon yapmadan, kamu, halk, millet yararına inandıkları doğruları savunmak için mücadele ediyorlar, bedel ödüyorlar.

Kimdir bu akademik odalar?

Mimar, mühendis, baro, hekim odalarından oluşan Türkiye’nin en eğitimli en donanımlı insanlarının oluşturduğu yapılar…
 

****

 
Yazılarımı izleyenler bilecektir, ramazan ayında Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay’ın, Bursa’nın başına bela ettiği ve uzun erimde büyük sıkıntılara yol açacak yeni sanayi bölgesi Batı OSB yetmedi, yenileri için kolları sıvadığını, akademik odalar başta olmak üzere basına sunum yaptığını yazmıştım

YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Özetle istediği yeni sanayi bölgelerinin (Siz onu rant alanı diye anlayın) yaratılması…
 

****

 
Orada üzücü olan şuydu, her birinin donanımı belki de İbrahim Burkay’dan daha üst düzey olan akademik oda başkan ve yöneticilerinin sadece dinleyici konumunda olmaları…

Eş durumundan korsan olarak katıldığım toplantıda “Bursa’nın yüzde 45 orman alanı;  bir işe yaramıyor” sözlerine isyan edince, bazı oda başkanlarının dili çözüldü, itirazlarını seslendirmeye başladı ama bence yeterli değildi.

12279 a70b9e8bf1659a3a3990ffdb5f86aff7

****

 
Konuyu ertesi gün, linkini verdiği yazıyla kaleme almıştım.

Toplantıya çağrılmayan-katılmayan Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları’nın Bursa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Feridun Tetik bu gelişmeler üzerine bi ileti gönderdi.

Kentin nereye yöneltilmeye çalışıldığını çok iyi anlatan bu uzun iletiyi sabırla okumanızı diliyorum.

Unutmayın başka Bursa yok, yeşili azalan bu kent elimizden kayıp gidiyor.

Buyurun birlikte okuyalım:

“Sayın Baysal;
Bursa OSB Bursa ve Türkiye’nin ilk planlı OSB’sidir. NOSAB da Sayın Saker döneminde planlanmış ve devreye alınmıştır. Sizin de belirttiğiniz gibi plansız da başlasa diğer OSB‘ler de rayına girdi sayılır. Buna rağmen BESOB, TEKNOSAB, KOTİYAK, Şehir Dışı Hastanesi, Yeni Stadyum, hatta TOGG 2020 Çevre Düzen Planında yoktur. 2020 Çevre Düzen Planı bugüne kadar tam 248 kez delinmiştir. Plan adeta pilava döndürülmüştür. Kentin anayasası olan planın bu duruma gelmesine TMMOB hariç ne üniversiteler, ne BTSO ne SİAD’lar ne de hemşeri dernekleri ses çıkarmıştır.

BTSO önce Batı OSB kurmak için harekete geçti. Fakat kentteki OSB’lerdeki doluluk oranı yüzde 70‘i geçmediği için devlet yeni OSB’ye izin vermedi. Bu OSB’yi kurabilmek için sonradan ismini TEKNOSAB olarak değiştirdi ve OSB’yi kurdular. TEKNOSAB sitesinde bu OSB’de ne tür firmaların üretim yapmasını istedikleri dilek ve temenniler olarak yer alıyor, fakat üretim yapacak firma isimleri sitede yok. Buradan iyi gelir sağlamış olacaklar ki yeni OSB kurmanın yolları aranıyor. Nede olsa m2 sini 50 TL’den aldığınız tarlayı OSB diye bin 200 TL’den satıyorsunuz.  Sayın Arif TAK da BESOB projesi için İstanbul Caddesi ve şehir içindeki esnafı Çataltepe’ye taşıyacağız diye yola çıkmıştı. Sonuç hüsran! Anlaşılan Sayın Burkay da aynı gerekçe ile yola çıkmak istiyor. Zaten TEKNOSAB ve Tekstil OSB’den sonra Bursa’daki OSB’lerde doluluk oranı bir hayli de azalmıştı.”
 

****

 
Bu çarpıcı saptamalardan sonra İKK Sekreteri Feridun Tetik, Burkay’ın sanayiyi tek kurtuluş yolu olarak gösteren tezlerine de şu dolaylı yanıtı verdi:

Sayın Baysal; sanayi kongresi 1960 yılından beri her iki yılda bir TMMOB adına Makine Mühendisleri Odası tarafından yapılmaktadır. Uzmanların ifadesine göre sanayileşmiş bir ülkede imalat sanayi katma değerinin Milli Gelir içindeki payının yüzde 40’lara ulaşması gerekmektedir. TMMOB 2015 yılı Sanayi Raporu verilerine göre beğenilmeyen 1998 yılında bu oran yüzde 23,64 ‘e ulaşmıştır. Çok fazla sanayileştiğimiz 2000’li yıllardan sonra ise bu oran yüzde 15,83 ‘e gerilemiştir. Görüldüğü gibi OSB sayısı arttığı halde Türkiye’de sanayinin payı her geçen gün azalmaktadır. Hatta sanayisizleşen Türkiye ve mühendisler ortaya çıkmıştır.

Sanayinin geldiği durumu göstermek için Bursa’dan birkaç örnek verelim.  Son yıllarda Bursa’da kapanan tesislere bir göz atmak yeterli olacaktır. Merinos, Suğniipek, Bisaş, Sifaş, Polylen, Filamet, Nergis Tekstil, Bis Enerji, Zorlu Enerji, Bosen ilk akla gelenler. Yine Bursa ve Türkiye’nin ilk planlı OSB’si olan Bursa OSB’den bir geçin, en önemli OSB’de adı sanayi olan yemekhaneler, geri dönüşüm yazan hurdacılar yer alıyor. Sanayileşmek Avrupa’nın plastik hurdasını alıp kırıp öğüterek granül plastik hammadde üretmek olmasa gerek. Böyle yaparsanız ücretlerde Çin’in gerisinde kalırsınız.

Yine 2000’li yıllara kadar Tofaş ve Oyak Renault motor bloklarını Döktaş’a döktürüp kendi fabrikalarında işliyorlardı. 2000’li yıllardan sonra Döktaş satıldı, Tofaş motor ve vites kutusu üretimini durdurup Fiat’tan hazır almaya başladı. Oyak Renault ise motor bloklarını Almanya’dan Fritz-Winter firmasından almaya başladı. Görüldüğü gibi OSB sayısı artsa da katma değer ve sanayi üretimi artmamış, aksine azalıyor.

Görüldüğü gibi OSB ve fabrika sayısının artması sanayi üretiminde ve katma değerde bir artış getirmiyor. Türkiye ve Bursa’da Sanayi denince köylüden m2’si 40-50 TL ye alınan toprağın, OSB adı altında m2 si bin 200 TL’ye satılmasından öteye gidemiyor. Anlaşılan Türkiye’de para ya ranttan ya da devletten kazanılıyor.  Her OSB yanına da uydu kent yaparak paranın betona yatırılması ve verimli tarım alanlarının yok edilmesinden öteye geçemiyor.”

12279 0c9939a3ad6a321a8467c9735bf88d8f

****

 
Feridun Tetik, sanayileşmenin, her yeri fabrikayla doldurmanın bedelini Bursa’nın ödediğine ilişkin de şunları söyledi:

Türkiye 20 yıldır bu modeli uyguluyor ve geldiğimiz durum ortada. Ulaşımı ulaştırmayan, havası kirli, içme suyu yetmeyen, kişi başı yeşil alanı 4 m2’den az bir Bursa yaratıldı. Bursa ikinci Dilovası olma yolunda hızla ilerliyor.

Bursa’yı Almanya’nın Frankfurt kenti ile mukayese edeceksek her şeyi ile etmemiz lazım. Kişi başı gelir, çalışanların ücretleri, kişi başı yeşil alan, metro hatları, eğitim kurumları ve kalitesi gibi tüm kriterleri masaya yatırmamız gerekir. Yoksa elma ile armutu kıyaslamış oluruz.

Sonuç olarak Bursa’da yeni bir OSB’ye gerek yoktur. Zaten Bursa’nın yeteri kadar sorunu varken yeni OSB yaparak yeni sorunlar yaratmaya da gerek yoktur.”
 

****

 
Feridun Tetik bu noktada ayrıntılı bazı öneriler de sundu. Hepsine yer vermem olanaklı olmadığı için son paragrafını bilginize sunayım:

Bursa’nın göç almasına neden olacak Yeni OSB’lerin de yapılmaması gerekiyor. Bunun yerine kalite yönetim sistemlerini devreye alarak Bursa sanayiinin verimliliğinin artırılması gerekmektedir. Üniversite hocalarını ders yükleri azaltılıp sanayi kuruluşları ile çalışmaları teşvik edilmelidir. Son sınıf öğrencilerinin bitirme projelerini sanayide yapmaları teşvik edilmelidir. Yine her KOBİ’de mühendis çalıştırılması özendirilmeli ve desteklenmelidir. Unutmayalım ki sanayide çalışmayan mühendisler tecrübe kazanamazlar.”

Loading