Bu ülke yaklaşık 10 milyon mülteciyi kaldıramaz. Bu … adam 201 bin tanesine vatandaşlık vermiş. Kime sordun? Sürekli de vermeye devam ediyorsun, seçimlere kadar bu rakamın 1 milyon olması bekleniyor. Bunu nüfus müdürlükleri söylüyor.”
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın bu sözlerini Milas’tan Isparta’ya, oradan Nevşehir’e geçerken, uğradığımız Konya’da bir gazeteci dostumuzla buluştuğumuz sırada okudum.
Konuyu açınca muhafazakar dindar o gazeteci dostumuz şunları anlattı:
“Bizim hanımın ehliyetini değiştirmek için Konya Nüfus Müdürlüğü’ne gittik. Orada masanın üzerinde bir tomar Arapça yazılmış belge gördüm. Bu nedir diye sordum, ‘Her gün vatandaşlık veriyoruz’ dedi ilgili… Seçimlerde oy kullanmaları için isteyene vatandaşlık dağıtıyorlar.”
Gazeteci arkadaşım bir başka ayrıntıya da dikkat çekti:
“Ancak vatandaşlık alan Suriyeliler bir süre sonra gelip müdür beye ‘Biz vatandaşlıktan çıkmak istiyoruz’ diyorlarmış. Çünkü Türk vatandaşı olanlara yardımlar kesiliyormuş. Bugün Suriye’den gelenlerin diş hekimi dahil bütün sağlık giderleri ücretsiz, Birleşmiş Milletler tarafından her türlü giderleri karşılanıyor. Türk öğrenci çatır çatır parasını öderken yabancı öğrenciler otobüslere ücretsiz biniyor.”
(Suriyeli esnafın vergi vermediğini de biliyoruz).
****
Kim ne nutuk atarsa atsın, Türkiye büyük bir açmazla karşı karşıya…
AKP iktidarının yanlış Suriye politikasının bedelini Türk insanı ödüyor.
Ekonomik kriz nedeniyle fatura ağırlaşınca iktidar mensupları söylemlerini değiştirmek zorunda kaldı.
Ancak AK Parti iktidarının önde gelenleri bir yandan kamuoyunu öfkesini yatıştıracak söylemlerde bulunurlarken, el altından vatandaşlık vermeye devam ediyorlar.
****
Sadece Konya’da 100 bin Afganlının olduğunu söyledi o gazeteci dostumuz…
Mülteci akını devam ediyor yani.
Tam burada şu soru akla geliyor; İran, Suriye sınırından geçip İstanbul’a kadar gelip yakalananlar, içerde olanların yüzde kaçı acaba?
Sakın, gelen tepkileri ve öfkeyi bastırmak için göstermelik bazı operasyonlar yapmış olmasınlar?
****
Sonuç olarak “Sessiz İstila” belgesel filmi önemli bir yaraya parmak bastı.
İktidar her zamanki yanlış refleksiyle fikre fikirle karşılık vermek yerine gece yarısı gözaltıyla karşılık verdi bu olaya…
İBB’de bir projede görev alan teröristin evine baskın yapmayanlar, bir gazeteciyi gece yarısı evinden almayı biliyorlar!
Peki sonuç ne oldu?
Sessiz İstila sessiz çığlığa dönüştü.
Halk o sessiz çığlığı duydu, bilesiniz!
