Yıl 1956…
Bursa’da Oda Tiyatrosu açılmaktadır.
Türk tiyatrosunun babası sayılan Muhsin Ertuğrul, ölümünden sonra Türk dilinin en büyük yazarlarından Reşat Nuri Güntekin’e yazdığı mektupta şöyle diyor:
“Bugün memleketi baştan başa saran bir tiyatro sevgisi var. Hatırlıyor musun, sana ben bu memleket tiyatrolarından ilk defa bahsettiğim zaman nasıl gözlerin parlamıştı da: ‘Güzel, çok güzel, fakat gerçekleşmesi güç bir hayal’ demiştin. (…) Bursa’dan haberin var mı bilmem? Hükümet eski Halkevi binasını Devlet Tiyatrosu’na verdi. Burada bir Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu açılacak. (…) Bugünün genç aydın valileri sanki Ahmet Vefik Paşa’nın, Ziya Paşa’nın, Ali Bey’in torunlarıymış gibi her biri bir tiyatro açmak için çırpınıyorlar. Yarın Erzurum, Diyarbakır, Elazığ, Trabzon, Sıvas, Samsun da bu akıma katılırsa o zaman sana bir üçüncü mektup yazacak değilim. Karacaahmet’e geleceğim ve mezarının başında haykıracağım: Reşat sevin, hayaller gerçekleşti, Namık Kemal’e, Abdülhak Hamit’e haber ilet, Fehim Efendi’ye, Muvahhit’e, Hazım’a söyle: Boşu boşuna çalışmadılar, maksatsız ölmediler, yarın Akif Bey Kars’ta, Fitnen Van’da oynayacak!.. Yarın… Yarın…”
****
Muhsin Ertuğrul’un ‘yarın’ dediği bugün Bursa Devlet Tiyatrosu harika işler çıkarıyor.
Her sezon yeni oyunlarla Bursa halkının karşısına çıkıyor; tiyatronun yeni ustaları burada pişiyor!
Geçtiğimiz günlerde izlediğim, ekim ayında sahnelenecek olan Othello oyunu bana bunları anımsattı.
Bir yanda, 1603 yılında, bundan 420 yıl önce William Shakespeare tarafından yazılmış, dünyanın dört bir yanında binlerce kez sahnelenmiş klasik bir tiyatro eseri, öte yanda oyuna yeni yorum katan yönetmen ve bütün becerilerini sahneye aktaran Bursa Devlet Tiyatrosu oyuncuları…
Bu şehrin sakinleri olarak kendileriyle ne kadar gururlansak az…
Ve elbette onların Genel Sanat Yönetmeni Arzu Tan Bayraktutan’la da…
****
Biraz da oyundan söz edeyim.
Oyun ana konusu kıskançlık… İnsan oğlunun ve de kızının en büyük sorunu…
Aşkın büyüsünün içine kıskançlık tohumları ekildiğinde cinayete, ölümlere, felaketlere yol açabiliyor.
Olayların ana sahnesi Kıbrıs adası…
Kıbrıs henüz Venedik’in elindeyken (Olay 1508’de oluyor, Kıbrıs 1571 yılında alınıyor, Abdülhamit döneminde 1878 yılında Shakespeare’nin ülkesi İngiltere’ye satılıyor) Osmanlı saldırılarına karşı koyan Mağripli iyi kalpli komutan Othello’nın kıskançlık sonrasında yaptığı kötülükleri anlatıyor İngiliz Yazar Shakespeare…
****
Oyunun arka planında toplumsal, siyasal mesajları da var.
Shakespeare (Şekspir)’in yapıtlarının neden dünyanın çeşitli dillerinde oynandığını, ölümsüz, kalıcı eser olduğunu Othello’dan bir alıntıyla yazıyı tamamlayayım:
“Hizmetin en lanet tarafı da budur ya!
Terfi etmek isteyene iki yol görünür hep
Üstlerinin sevgisini kazanmak birincisi
İyi bir referans bulmaktır ikincisi
Ne kıdem ne mertebe layığını bulmuyor
Adaletsiz sistemde değersiz yardakçılar
Kuvvetli referansla köşeleri kapıyor
Mağdur olanlar ille liyakatli olanlar…”
****
Sanki bugünün Türkiye’sini anlatmıyor mu?
****
Bu yazının dipnotu: Ekim ayında perde açıldığında yeryüzünün en eski ve en önemli tiyatro yapıtlarından birinin, farklı yorumunu izlemek istiyorsanız, Bursa Devlet Tiyatrosu’nda yerinizi ayırtınız!
BURSA FESTİVALİ’NDEN ATATÜRK ÇIĞLIĞI YÜKSELDİ!
Başta Bursa Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakıf yöneticilerine teşekkür ediyorum.
Israrla ve inatla 60 yılı geride bırakan Uluslararası Bursa Festivali’ni gerçekleştirmeye devam ediyorlar.
Açılışa katılamadım ama iki etkinliği izleme olanağı buldum: Nil Karaibrahimgil ile Barcelona Gıpsy Balkan Orchestra…
Karaibrahimgil’de gençler, Balkan müziklerinde ise bütün katılımcılar müthiş eğlendi.
Uzun yıllar TRT’de Balkanlar konusunda çalışmış ve kalıcı belgesellere imza atmış Metin Edirneli ile izledim, ‘fevkalade’ mutlu oldum.
****
Beni mutlu eden bir şey daha oldu.
Nil Karaibrahimgil’in konseri öncesinde sahneye Bursa Emniyet Müdürlüğü Narkotik Büro’dan ekip çıktı.
Emniyet Müdürü Tacettin Aslan’ın selamını söyledi, uyuşturucu konusunda farkındalık yaratmak amacıyla bildiri okudu.
Türk polisi adına sahneye çıkan kişi Atatürk’ten söz edince 3 bin kişilik seyirciden alkış tufanı koptu.
Bir sonraki konserin sürpriz bir konuğu vardı; Suzan Kardeş… Programda olmamasına rağmen sahneye çıkıp birkaç parça seslendiren Suzan Kardeş’e seyirciler sevgi gösterilerinde bulundu.
Ama büyük alkış yine Atatürk’ün sevdiği türküyü söylemek istiyorum deyince koptu.
Bir kez şuna tanık olduk ki, bu ülkenin yüreğinden Atatürk sevgisi kimse koparıp atamaz!
****
Bursa Festivali’nin bu yılki dolu programı için sponsor firmalara teşekkür ediyorum.
Katkıları için…
Teşekkürler Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş…
Teşekkürler BKTSV Başkanı Sadi Etkeser…
Teşekkürler Genel Sekreter Fehim Ferik…
