Ana Sayfa Yüksel Baysal - Serbest Yazılar Uludağ’a göz diktiler, bilesiniz!

Uludağ’a göz diktiler, bilesiniz!

Pazar günü Bursa’da 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle pek çok etkinlik vardı.

Müşküle’deki Nazım Hikmet buluşması önemliydi.

Yazı günüm olmamasına karşın (Sadece pazar günü izin yapıyorum) Bursa ve hinterlandında yaşayan 5 milyon insanın yaşam pınarı Uludağ’a biçilmeye çalışılan rant gömleğine karşı sesini yükseltmeye çalışan Bursa Çevre Platformu’nun Sarıalanda’daki açıklamasına, eşim Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu üyesi Melike Baysal’la katıldım.

30-40 kişiden oluşan grubumuz otobüsle Sarıalan’a çıktı, Milli Park yönetiminin olduğu binanın önünde pankart açarak, bildiri okudu.

12380 56ca90590e775867b61800487994241d

****

 
Daha önce de bu köşeden dile getirdiğim konuyu özetleyeyim…

Kültür ve Turizm Bakanlığı birilerinin telkiniyle Uludağ’ın yönetimini Milli Parklar’dan alıp, çeşitli kuruluşların temsilcilerinin olduğu ‘Alan Başkanlığı’na vermek için harekete geçti; hatta bu konuda TBMM’ye yasa teklifi sundu.

Eğer Alan Başkanlığı kurulursa, Uludağ siyasetin etki alanına girecek, Turizm Bakanlığı çok sayıda işletmeye yeni imar hakları tanıyacak.

İşin arka planında bazı güçlerin olduğunu duyuyoruz; Uludağ’daki otel sahiplerine, “Alan Başkanlığı kurulursa, hem fazlalıklarınız sorun olmayacak hem de yeni yatırımları rahatlıkla yapabileceksiniz” deniliyor.
 

****

 
Bursa Çevre Platformu, Alan Başkanlığı sisteminin Kapadokya’da olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirterek olası gelişmelerin şu şekilde olacağı öngörüsünde bulundu:

Turizm, bir tür mekânı tüketme biçimidir. Sadece ekonomik boyuta odaklanarak, doğal ve kültürel varlıkların sürdürülebilirliği gözardı edilir. Bu değerlere onarılması imkânsız zararlar verilir. Alan başkanlığı ile birlikte oteller bölgesinde yatak kapasiteleri artacak, sürekli inşa edilen yeni oteller, macera parkları, restoran gibi yapılaşma hızıyla inanılmaz insan yoğunluğu yaratılacaktır. Alan Başkanlığı yürürlüğe girerse, yönetim komisyonu; Belediye, Turizm Bakanlığı, turizmciler, otel yöneticileri, Valilik, Milli Park Müdürlüğü’nden birer temsilciden oluşacaktır. Milli Park Müdürlüğü’nün sorumluluğu ve yetkisi işlevsiz kalacaktır. Milli parkı savunması gereken paydaşlar siyasi baskıya açık halde görevlerini yapamayacaktır.”
 

****

 
Bilmem Uludağ’ın Bursa için ve dahi çevre kentler için önemini anlatmaya gerek var mı?

İçinde çok sayıda sivil toplum kuruluşunu barındıran Bursa Çevre Platformu Uludağ’ın özelliklerini bir kez daha anımsattı:

Ormanlarıyla Bursa’nın havasını temizleyen Uludağ’dır.

Yer üstü su kaynaklarıyla 4 milyona yaklaşan Bursa halkına içme suyu sağlayan iki büyük barajımızı (Nilüfer ve Doğancı’yı), dereleri, Bursa ovasına inen yeraltı sularını besleyen Uludağ’dır.

Sakallı akbabanın, yaban kedisinin, Apollo kelebeğinin ve nicelerinin yuvasıdır.

Uludağ’da tespit edilen yüzlerce endemik bitkilerin 32’si dünyanın hiçbir yerinde yoktur.”

12380 3b6850ffc19ba4839759c9eef67747f6

****

 
Uludağ’ın temiz havasından, doğasından, bitki örtüsünden yararlanan halkın ilgisiz bakışları altında eylemi bitirip otobüsle aşağı inerken Bursa’da çevre mücadelesinin öncü isimlerinden Murat Demir’le konuştuk.

Yorgundu, sermayenin, paranın çevreye saldırıları karşısında verilen mücadelede yeterince etkili olamamamın sıkıntılarını dile getirdi.

Başı sıkışan bizi arıyor. Evinin önündeki ağacı kesilen DOĞADER’e telefon ediyor ama kendisi mücadeleye katılmıyor. Kirazlıyayla’da yapmadığımız kalmadı ama sonuç alamadık. Çünkü paranın gücü iktidarı ve onun hukuk aparatını teslim aldı.”
 
ÇEVRE MÜCADELESİNDE BAŞARISIZLIKLARIMIZIN TARİHİ!
 
Murat Demir’le aynı duygular içindeyim. Yıllar boyunca çevre mücadelesinin içindeyim.

Cargill’e karşı verilen amansız mücadelenin en başından itibaren destekçisiyim. Orhan Efe, Erdem Saker bunun yakın tanığıdır; programlar yaptık, yazılar yazdık ama Cargill’i İznik gölünün celladı olmaktan alıkoyamadık.

‘Ovaakça Termik Santrali, Bursa’yı bir-iki derece ısıtır, kar yağmasının önüne engel olur; ithal doğal gaza bağımlılık Rusya’ya bağımlılık demektir’ dedik, yapılmasın diye mücadele ettik. Başarılı olamadık.

Orhaneli Termik Santrali’ni istemedik ama yine de o güzelim doğanın ortasına kuruldu. Neyse ki Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın da desteğiyle Orhaneli Termik Santrali’ne baca arıtma tesisinin kurulmasını sağladık.

TOKİ Doğanbey yanlış dedik, Stadyum asla buraya yapılmamalı; çok sakıncalı şeklinde yazılar yazdık. Dünya mimarlık tarihine kötü örnek olarak geçen projeye engel olamadık.

‘Bursa Büyükşehir Belediye binasının yeri orası olmamalı… Bursa Hal’inin olduğu 30 dönüm kentin yeşil alanı olarak kalmalı’ dedik, yine olmadı.

Hikmet Şahin planladı, Recep Altepe yaptı. Şehrin tabutuna bir çivi daha çakıldı.
 

****

 
Merinos’u kurtardık, çok şükür…

Oraya da Bursa sermayesi çökmeye hazırlanıyordu.

Neyse ki DSP’li Erdoğan Bilenser döneminde orası kamuya kazandırıldı; Hikmet Şahin parkı yaptı.

Belki benim içinde olduğum mücadelede en önemli başarı Yunuseli Havaalanı konusunda oldu. Şimdilik orayı rantçıların elinden kurtardık.

Loading